Katedralin sivri kuleleri altında
“Koronadan Sonra Yapılacaklar” Listeniz İçin: Karnaval, müzeler, Kölsch ve keyifli ortam: Roma geçmişi olan Köln, Ren’in neşeli havasını yaşatan bir kent.
Trenle Köln’e geldiyseniz, gardan sadece birkaç adım ileri gitmeniz yeterli, şehrin tam kalbindesiniz: Köln Katedrali’nin önündesiniz. Kölnlüler çok sevdikleri Katedral’in sivri kulelerine şarkılar düzmüşlerdir. Almanya’nın en çok ziyaret edilen turisik yerlerinden olan Katedral bazıları için memleket denildiğinde düşündükleri yer. Gotik tarzdaki Katedral’in temelleri 1248 yılında atıldı, tamamlanması ise ancak 630 yıl sonra gerçekleşti: Bazı şeyler Köln’de böyle biraz gecikmeli oluyor.
Bunun sebebi belki de “Kölsch tarzı”: Kölnlüler sıklıkla “Neyseki bir sakatlık çıkmadı” demekten hoşlanırlar. Yerel ağızla söylenen “Kölsch” kelimesinin anlamı da çeşitlidir: Yerel ağız, yaşam tarzı ve bira anlamlarında söylenir. Bazı çekeyenler bunun gerçek bir bira olmadığını söylerler, çok muhtemeldir ki bunu diyenler Düsseldorflulardır. Kölnlüler Ren kıyısındaki başka komşu kentlerle tatlı bir rekabet içindedir.
Dijital Köln Gezisi
Köln’e yapacağınız dijital keşif turunu, 1904 yılına uzanacağınız sanal bir zaman gezisiyle başlatabilirsiniz. Tarihi 14 numaralı tramvay hattıyla, Köln’ün Ren nehri rıhtımı boyunca bir yolculuk yapabilirsiniz. Bu yolculuğun en ilginç bölümlerine burada da çevrimiçi erişmek mümkün.
Kentin Nazi dönemi sırasındaki veya sonrasındaki tarihiyle meşgul olmayı arzu edenler, Köln Şehir Müzesi Direktörü Dr. Mario Kamp ve Küratörü Yvonne Katzy’nin rehberliğinde Köln 1945. Yıkıntılar Arasındaki Günlük Hayat başlıklı yeni sergiyi baştan başa gezebilirler. On iki yıl süren Nasyonal Sosyalist terör rejimininin ardından Köln, bir hayalet kenti andırıyor. Birçok bölümden oluşan bir video dizisinde, bu iki uzman sizi o dönemlere de götürüyor.
Köln birası ve sıkı yapılı garsonlar
Köln birtası hakkında fikir edinmek isteyenler bir bira atölyesini, sözgelimi Katedral yakınındaki FRÜH’ü ziyaret ediyor. Buranın iç mekanları ağır kokulu, gürültülü ve taşravari, Köbesse diye anılan garsonları da sıkı yapılı olmalarıyla tanınıyor.
Katedral’in hemen yanında Köln’ün ünlü pek çok müzesinden ikisi bulunuyor: 20. ve 21. yüzyıl sanatı koleksiyonlarıyla dünyaca ünlü Museum Ludwig ve ziyaretçileri 2.000 yıl öncesine, kentin kurulduğu ve adının Colonia Claudia Ara Agrippinensium olduğu dönemlere kadar geriye götüren Roma-Cermen Müzesi.
Köln’ün Ren kıyısındaki eski kent bölgesi
Köln için neredeyse Katedral kadar önemli bir diğer şey de Ren Nehri. Kölnlüler nehir kıyısında kordon boyunda yürüyüş yaparlar, kafelerde otururlar ve nehri seyrederler. Buradan ünlü Groß St. Martin kilisesi görünür ve tarihi belediye binası sadece birkaç adım uzaklıktadır.
Eksik kaldı mı? Evet, bazı şeyler. Ama atlanmaması gereken bir şey var: Köln Karnavalı. Kırmızı Pazartesi geçit alayıyla, barlar ve sokak karnavallarıyla, “Beşinci Mevsim”iyle Köln altı gün boyunca tepe taklak olur.
You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: