Sağlıklı Kent
İnsanlara ferahlık duygusu veren bir kent, nasıl bir yer olmalı? Bunu bize, nöro şehircilik uzmanı Mazda Adli anlatıyor.
BM verilerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 70’i kentlerde yaşıyor olacak. Gelgelelim şehirler genelde strese neden oluyorlar. Berlin Fliedner Hastanesi Başhekimi ve Berlin Charité Üniversite Tıp Merkezi Duygusal Bozukluklar Araştırma Bölümü Başkanı, Psikiyatrist Profesör Mazda Adli, sağlıklı bir kentin nasıl bir görünüme sahip olması gerektiğini anlatıyor. Profesör Adli, Alfred Herrhausen Topluluğu ile birlikte nöro şehircilik araştırma alanını hayata geçiren kişi.
Sayın Adli, sahi bir nöro şehirci ne iş yapar?
Nöro şehircilik kavramı, kent ve sağlık araştırmacılığının omuz omuza vermesini tanımlıyor. Biz, kent yaşamının psikolojimize nasıl bir etkide bulunduğunu ve kentlerin ruh sağlığımıza iyi gelmeleri için onları nasıl dizayn etmemiz gerektiğini anlamak istiyoruz.
Bu amaçla 2015’te Berlin’de disiplinlerarası nöro şehircilik forumunu kurduk. Bu forum, çok sayıda üniversitenin bilim insanını bir araya getiriyor. Kent araştırmacılığı, tıp, nöroloji, ve psikoloji gibi son derece farklı disiplinlerden oluşan bu kombinasyonun dünyada bir eşi yok.
İdeal kent diye bir yer yok. Eğer bir kent bizi iştirak etmeye özendiriyorsa, orası bize iyi geliyordur.
Kentler insanları nasıl etkilerler?
Kent sakinleri, kırsal kesimlerde yaşayan insanlara göre daha sık stresten kaynaklanan ruhsal hastalık çekiyorlar. Bunun nedenleri büyük ölçüde henüz araştırılmamış durumda. Biz, bunun nedeninin sosyal stres olduğunu düşünüyoruz.
Strese karşı ne yapabiliriz?
Sosyal yoğunluğun, anonimlik ve yalnızlıkla birlikte mevcut olduğu bir kentte, sosyal stres oluşur.
Bu yüzden şehir planlamacıları sosyal birlikteliği teşvik eden yerlerin, örneğin kültürel kuruluşların yeterince mevcut olmasını sağlamak zorundalar. Öte yandan konut yapımında daha fazla kaliteye dikkat etmemiz gerekir. Konut sakinleri, caddelerin gürültüsünü konutlarından defedebilmeliler.
Geleceğin kenti sizce nasıl bir yer?
İdeal kent diye bir yer yok. Eğer bir kent bizi iştirak etmeye özendiriyorsa, orası bize iyi geliyordur. Kentin, uyarım ve rahatlama arasında iyi bir gelgit ortaya koyması gerekir. Mahallemizde dolaştığımızda, hem dinlenme vahaları hem de kafeler ya da alışveriş caddeleri bulmalıyız. Şehir, içinde yaşayan sakinlerine uymalı ve onlara kendilerini geliştirebilecekleri yerler sunabilmelidir.
Almanya’daki hangi kenti “sağlıklı kent” olarak nitelendirebilirsiniz?
Berlin, birçok şeyi içgüdüsel olarak doğru yapıyor. İnsanı oyalanmaya davet eden geniş caddeleri var. Bu, sosyal tecrite karşı panzehir etkisi yapıyor. Ayrıca stresi daha iyi sindirebilmemizi sağlayarak ruh sağlığımıza iyi gelen çok sayıda yeşil alan var. Buna bir de çok sayıda insanın yararlandığı kültürel çeşitlilik ekleniyor.
You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here:
