Tuttlingen, dünyanın her yerinde
Küçük bir Alman kenti, sağlık teknolojisi alanında küresel çapta bir merkez. Belediye Başkanı Beck’e, bunun nasıl olduğunu sorduk.
Sayın Beck, 35 bin nüfuslu küçük bir kentin belediye başkanızınız. Kentin adı Tuttlingen ve burası küresel bir merkez, öyle mi?
Sağlık teknolojileri alanında bir merkez – ne fazla ne eksik. Dünyanın hangi köşesindeki doktorlara sorarsanız sorun fark etmez, hepsi de bunu doğrulayacaktır. Asya’da, ABD’de, Arap Emirlikleri’nde ya da Güney Amerika’da – dünyanın dört bir köşesinde Tuttlingen’de üretilen ürünlerle teşhisler gerçekleştiriliyor, ameliyatlar yapılıyor, Tuttlingen’den gelen implantlar yerleştiriliyor, Tuttlingen’de üretilmiş ameliyat lambalarının ışığından faydalanılıyor. Bizim talihsizliğimiz, son kullanıcının ürünlerimizle doğrudan temas ettiği esnada, çoğu zaman haklı olarak narkozun etkisinde olduğundan ürünlerimizi genelde görmüyor olması. Sıradan tüketicilerin gündelik yaşamlarında kullandığı ürünler üretiyor ve bunlarla şu anki pazar konumumuza sahip olsaydık, muhtemelen Tuttlingen’i herkes tanıyor olurdu.
Dünyanın dört bir köşesinde Tuttlingen’de üretilen ürünlerle teşhisler gerçekleştiriliyor, ameliyatlar yapılıyor.
Bir kent nasıl küresel bir merkez haline gelebiliyor?
Tuttlingen’deki sağlık teknoloji alanındaki kümelenme yıllar boyunca büyüyerek gelişti. Aslında her şey, demir üretimi ve ilk bıçakçıların faaliyetleriyle başladı, modern cerrahinin ortaya çıkmasıyla birlikte tıbbi aletlerin endüstriyel düzlemde üretimine de başlandı. Asıl büyük hamle, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ilk büyük üretici firmanın yarattığı ortamda çok sayıda şirketin kurulmasıyla gerçekleşti. Daha sonra yaşanan gelişmelerin tipik Svabyalı özelliği olduğunu söylesek yanlış olmaz: çalışkan ve yetenekli çalışanlar kendi işlerini kurdular, işlerini büyüttüler ve bilgileri sayesinde piyasadaki nişleri çok hızlı bir şekilde ele geçirdiler, birkaç yıl sonra da sayısız kişiye istihdam sağlar hale geldiler. Bugün burada bu sektörde faal olan yaklaşık 400 firma var. İyi maaşlı sayısız iş var, korona bile bu durumu pek değiştiremedi.
Tuttlingen’de artık bir üniversite de var, öyle mi?
2009’den beri üniversitesinin Tuttlingen yerleşkesine ev sahipliği yapıyoruz. Kent yönetimi, yerel yönetim ve yerel endüstrinin ortaklaşa çabalarıyla kentimizin uzun yıllardır istediği bir gelişme gerçekleşmiş oldu. Bir eyalet üniversitesinin kurulum masraflarının önemli bir kısmının yerel aktörler tarafınca karşılanması, kuraldan ziyade bir istisna olmalı aslında. Nitelikli uzman açığı yıllardır en ciddi sorunlarımızdan biriydi. Uzmanlarımızı burada, kentimizde eğitmeye başladığımızdan beri şirketlerin bu konudaki şikayetleri önemli ölçüde azaldı. Endüstriyle olan yakın ilişkiler sayesinde öğrenciler mezun olduktan sonra çok rahat iş bulabiliyor.
Bu durumda Tuttlingen demek sağlık teknolojileri mi demek?
Sağlık teknolojisi kentimizde gerçekten de baskın olan bir alan ama her şey değil. Tuttlingen’de makine mühendisliği, otomotiv ve hizmet sektörleri alanlarında faal firmalar da mevcut. Ayrıca Tuttlingen’in, sunduğu kültürel ve boş zaman aktivitelerinden coğrafi konumuna kadar uzanan başka önemli özellikleri de var. Yukarı Tuna Vadisi hemen dibimizde, Kara Ormanlar ve Konstanz Gölü de buraya çok yakın.
Michael Beck (CDU), 2004 Şubatından beri Tuttlingen Belediye Başkanı. Aslen hukukçu olan Beck, 2011 ve 2019 yıllarında bir sonraki sekiz yıl için yeniden seçildi.
You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here:
