Dijital Alemde Güvenli Gezinti
Ağ içinde kullanıcılar ne derece özgür; ve AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği neleri değiştiriyor? Devlet Bakanı Dorothee Bär şeffaflık ve kontrol hakkında ne diyor?
Avrupa Birliği’nde 25 Mayıs 2018’den itibaren Genel Veri Koruma Yönetmeliği (DSGVO) olarak tanımlanan yeni bir veri koruma yasası yürürlükte. Yasa, firmaların ve resmi dairelerin kişisel verileri kullanma biçimine ilişkin düzenlemeleri sıkılaştırıyor. Bu yasa uzun zaman örnek nitelikte sayılıyordu, ama şimdi birçok kesim tarafından da eleştiriliyor. Federal Hükümet’in dijitalizasyondan sorumlu Devlet Bakanı Dorothee Bär (CSU), Veri Koruma ve inovasyonu sekteye uğratmadan suistimali engellemeye yönelik zorlu görev hakkında konuşuyor.
Sayın Bakan, veri koruma karmaşık bir konu. Hepimiz bireysel bilgilerimizi korumak istiyoruz ama aynı zamanda onları başkalarıyla paylaşmaktan da yarar sağlıyoruz. Bu ikilemden bir çıkış yolu var mı?
Evet. Şeffaflık. Bana ait verileri kimin ve ne amaçla kullandığını anlayabiliyor ve gereğinde verilerin kullanılmasını engelleyebiliyorsam duruma vakıf kalırım. Verilerin silinmesi hakkı da önemli bir rol oynuyor.
Bu bağlamda yeni AB Veri Koruma Yasası ne kadar önemli?
Veri koruma temel yönetmeliği burada önemli bir rol oynuyor. Yukarıda adı geçen tüm yaklaşımlar bu yönetmelikte belirlenmiş.
Bu yasa Alman ekonomisine nasıl bir etki yapacaktır? Birçok firma, özellikle orta ölçekli işletmeler bu durum karşısında kendini büyük yük altında hissediyor? Haklılar mı?
Eh, yasa gökten inmiyor hâliyle. Alman firmalarına birçok Avrupalı komşusu imrenerek bakıyor, çünkü biz yasamayı daha 2017 yılında gerçekleştirdik ve bu sayede önceden yasal güvenceye sahiptik. Ama, bir firma veri korumanın dışında başka zorluklarla boğuşuyorsa da anlarım. Bu nedenle yetkili içişleri bakanlığının, bilgilendirme çalışmasını sürdürmesi iyidir.
Yönetmelikte sizce ayar yapılması mı gerekir? Ve Almanya genelde bunun için hangi manevra alanlarına sahip?
Şimdi önce DSGVO’yu uygulamaya sokuyor ve deneyimleri topluyoruz. Dijitalizasyon sadece inovasyonların denenmesi anlamına gelmiyor; düzenlemede de araştırılmamış bir alana adım atıyoruz. Bu nedenle hemen 2020 yılında esaslı bir değerlendirme yapılması öngörüldü. O zaman Almanya kendi ağırlığını da kefeye koyacaktır.
Her yerde “Almanya’nın 18. yüzyıldakine benzer bir veri koruması var” sözünüzden alıntı yapılıyor. Bununla neyi kastediyorsunuz?
Almanya, 18. yüzyılda henüz bir ulusal devlet değil, küçüklü büyüklü hanedanlıklardan oluşan bir yamalı bohçaydı. Ve maalesef, geçmişte eyaletlerin veri koruma görevlileri birbirinden çok farklı davrandılar. Bir eyalette mümkün olan bir şeye, bir diğerinde kritik yaklaşılıyordu. Bu, inovasyonlar için bir zehirdir.
Almanya genelde dijitalizasyon alanında ne durumda? İyi giden neler var, nerelerde bir telafi gereksinimi görüyorsunuz?
Tüketici alanında sanırım tren kaçtı, Alman yapımı bir Android’i ufukta görmüyorum. Ama endüstriyel dijitalizasyon ve hareketlilik dalında henüz iyi bir yerdeyiz. Buraya yoğunlaşmamız ve daha iyi olmamız gerekir. Ve endüstri alanındaki predictive maintenance; yani ileriye yönelik bakım alanında veri koruma, öyle büyük bir sorun değil.
Bir birey olarak sizin için veri koruma ne anlama geliyor? Ne de olsa Instagram benzeri sosyal ağı hevesle kullananlardansınız.
Bir siyasetçi olarak ben topluma açık hayatın bir ferdiyim. Bu hayatta kısmen başka kurallar geçerli ve bu benim için başından beri netti. Ama örneğin üzerinde çocuklarımın tanınabileceği bir resmi paylaşmam. Benim için sınır hattı buradan geçiyor.
Dorothee Bär ’in Twitter, Facebook ve Instagram sayfaları.
Röportaj: Klaus Lüber