Karakter sahibi “Kiez”ler: Berlin’in ikonik mahalleleri

“Kiez”ler her biri kendine özgü karaktere sahip Berlin’in canlı mahalleleridir. Kavram Berlince kökenli ve on yıllar boyunca gelişmiş komşulukları tarif ediyor – kentli kimliğinin kalbini.  

Kreuzberg: politik, yaratıcı ve vahşi 

Kreuzberg kültürlerin ve fikirlerin kaynaştığı bir pota – ve pek çok kişi için Berlin dünya şehri yaşantısının sembolü. Bu mahalle 1990 yılındaki yeniden birleşmeye kadar Batı Berlin’in doğu sınırında bulunuyordu; kısmen doğrudan Berlin Duvarı’na bitişik. Kreuzberg Kiezleri 1980’li yıllarda bina işgal sahnesinin merkeziydi, uygun kiralar birçok kültür emekçisini buraya çekiyordu. Yaratıcı ve göçmen toplulukların iz bıraktığı Kreuzberg, alternatif yaşam tarzlarının sembolü haline geldi. Street Art, “Spätis“ (yedi yirmi dört açık büfeler), Türk süpermarketleri ve vegan restoranların arasında bugün tüm dünyadan gelen 150.000 insan burada birlikte yaşıyor. 

Wedding dönüşümde: Otantik ve yerli 

“Wedding geliyor“ – Berlin’de hafif alaycı bir ses tonuyla yıllardır böyle denilir. Çünkü burada sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşüm yüksek tempolu başkentin diğer mahallelerine göre biraz daha yavaş. Birçok eski blok, sokak ve “Gerçek Berlin” burada korunmuş vaziyette. Batıda kalan ve bir zamanlar işçi ailelerinin kalesi olan mahalle, çok sayıda otantik ve sevilen Kiezler sunuyor. Tarihi bir geçmişe ev sahipliği yapan Leopoldplatz, Karl Friedrich Schinkel tarafından 1835 yılında inşa edilmiş Alte Nazarethkirche, Arap fırınları, Berlin-Spandau Gemi Kanalı ve eski krematoryumu mesken edinmiş “Silent Green” gibi kültür merkezleri ile kendini gösteriyor: Wedding işte orada – kendine has tarzıyla. 

Prenzlauer Berg: Mahalle sahnesinden aile vahasına 

Prenzlauer Berg çok farklı: Başkentte yeniden birleşme sonrasında başka hiçbir mahalle bu kadar dönüşüm yanlısı olmamıştır. Bir zamanlar Doğu Berlinli sanatçıların yaşadığı yerde bugün restore edilmiş eski tip tretuvarların üzerinde genç aileler salınıyor; her köşe başındaki organik marketleriyle, kafeleriyle ve oyun parklarıyla. “Prenzlberg” Berlin Startup sahnesinin buluşma noktası ve kreatif acentaların merkezi. Uluslararası şirketler tüm dünyadan insanları çekiyor. Şehrin müthiş gelişimine rağmen Berlin’in tarihini her yerde hissedebiliyorsunuz, arka avlularda, kültür merkezlerinde ve Doğu Alman yapılarında. Mauerpark’taki Open-Air-Rave’den çok dilli edebiyata sahip kitapçıya kadar – Prenzlauer Berg de tipik Berlin: çok yönlü ve dünyaya açık.