Kulüp sahnesinde daha fazla çeşitlilik için

Müziğe ve özellikle DJ’liğe nasıl başladın?
Oldum olası müzik beni büyülüyordu ama esas önemli dönüm noktası, hukuk eğitimim için Marzburg’a taşınmam oldu. Burada kendimi müzikle iç içe yaşayan bir arkadaş ortamında buldum: Rapçiler, prodüktörler, DJler, kulüp işletmecileri. Hafta içi kendimi üniversite eğitimime adarken hafta sonlarımı partiler ve raveler organize ederek yanı sıra DJlik yaparak geçiriyordum. Bir buçuk yıl kadar sonra tamamen müzikle uğraşmaya karar verdim ve Hamburg’a taşındım. Sonrasında korona salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağı geldiğinde, canlı yayınlarla, ilk müzik yayınlarıyla ve radyo yayınlarına çıkarak şansımı denedim ve işe yaradı. 

Seni özellikle hangi kulüpler etkiledi?
Açık ara Offenbach’daki Robert Johnson. 2016’da neredeyse her hafta sonu oraya gidiyorduk. Orada ilk kez Mall Grab ve Nina Kraviz gibi uluslararası DJleri dinledim ve kendime, kulüpteki herkesi müzikal yolculuklarına dâhil etmeyi nasıl başarabildiklerini sordum. 

 DJ çevresi çoğu zaman erkek egemen olarak tanımlanır. Bir kadın olarak nasıl deneyimler yaşadın?
Ne yazık ki sahnede hak eşitliği yok. Birçok kulüp ve organizatör kendilerini iyi göstermek için sıklıkla FLINTA sanatçılarıyla çalışıyor ancak gerçek anlamda hak eşitliğini desteklemiyor. Sonra bizim “gerçekten iyi müzik çalmamız ve bu yetenekli olmamız” onları genellikle şaşırtıyor. Neden? Kadın olduğumuz için mi? FlLINTA Kolektif sayesinde ilerlemeler, düzenlediği partiler ve atölyeler var ancak hedefe ulaşmaya daha çok var. 

Yeni jenerasyon DJler engellerin ortadan kalkmasına ve daha açık ve kapsayıcı bir kulüp kültürünün oluşmasına nasıl katkı sağlayabilirler?
Bana göre programlarda ve müzik tarzlarında çeşitliliğin desteklenmesi çok önemli. Bir set çaldığım zaman, kadın sanatçıların veya daha az bilinen sanatçıların parçalarını çalmaya özen gösteriyorum. Ayrıca, güvenli alanların yaratılması da önemli: DJler ve kulüpler, ayrımcılığa , cinsel tacize ve şiddete karşı önlemler alma, mağdurların başvurabileceği insanlar belirleme ve fikir alışverişi için alan sağlama konularında çaba sarf etmeliler.  

FLINTA kısaltması, kadınları, lezbiyenleri, interseksüelleri, ikilik dışı cinsiyetleri, transları ve agender kişileri ifade eder.