Bonn için 17 hedef
Bonn Belediye Başkanı Katja Dörner SDG’lerin Alman BM şehri için nasıl bir rol oynadığını açıklıyor.
Miriam Hoffmeyer ,
13.09.2023 
Katja Dörner 2020 yılından beri Bonn Belediye Başkanı ve 2023’ten beri Alman Şehirler Meclisi’nin de başkan yardımcısı. Bize SDG’lerin BM şehri Bonn için nasıl bir rol oynadığını açıkladı.
SDG’ler Birleşmiş Milletler’in 26 kurumuna ev sahipliği yapan Alman BM şehri Bonn için merkezidir. 2019 yılında kendi sürdürülebilirlik stratejimizi kabul ettik ve şu anda özellikle şu dört odak noktasına konsantreyiz: mobilite devrimi, sosyal adalet, dijital dönüşüm ve 2035’e kadar iklim nötr olma projemiz. Ayrıca bir sürdürülebilirlik bütçesi oluşturmaya başladık, böylece tüm belediye bütçemizi kademeli olarak sürdürülebilirlik kriterleriyle uyumlu hale getiriyoruz. Oldukça aktif çalışan Bonn’lu sivil toplumumuzla tüm alanlarda yakın işbirliği içinde çalışıyor ve Bonn SDG günleri gibi etkinliklerle şehir halkına 17 adapte ediyoruz.
SDG’ler şehirlerde ilerleme sağlıyor
SDG’leri uygulama konusunda belediyeler merkezi bir rol oynuyor: OECD’ye göre belediyeler olmadan alt hedeflerin üçte ikisine ulaşılamaz. İşte bu yüzden Bonn 2020 yılından beri dünya çapında SDG’lerin uygulanmasına yönelik gönüllü olarak rapor veren ilk şehirlerden biri. Uluslararası bir eylem sorumluluğu olarak SDG'ler, özellikle Bonn örneğimizde olduğu gibi, daha fazla sürdürülebilirlik için önceki faaliyetleri sistematik olarak bir araya getirme açısından şehirlerde oldukça ilerleme kaydetmiştir.
Giderek artan sayıda belediye uluslararası bağlamları göz önünde bulundurarak hareket ediyor ve belediyenin kalkınma politikasına dahil oluyor. Yine de iklim değişikliğinden enerji krizine ve göç hareketlerindeki artışa kadar günümüzdeki krizler göz önünde bulundurulduğunda karşılaşılan zorluklar çok büyük olmaya devam ediyor. Görevler çok, kaynaklar kısıtlı. Elbette daha fazla sürdürülebilirlik için alınan tüm tedbirler, örneğin ulaşım altyapısının yeniden inşa edilmesi, genel kabul görmüyor. Ayrıca açık alanların ve biyoçeşitliliğin korunması, uygun fiyatlı konut ve kentsel üretim alanı için artan bir ihtiyaçla karşı karşıya. Gerekli iklim korumasını kesinlikle sosyal açıdan kabul edilebilir noktaya taşımamız şart."
