„Zeitenwende on tour“ – Vatandaşa yakın güvenlik politikası

“Bir dönüm noktasına şahit oluyoruz. Bu, şu anlama geliyor: Dünya artık eskisi gibi olmayacak.” Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden birkaç gün sonra Alman güvenlik ve dış politikasını işte bu kelimelerle duyurmuştu. Peki dönüm noktası kavramıyla tam olarak ne kastediliyor? Peki Almanya’daki insanlar değişiklikler hakkında ne düşünüyor? Münih Güvenlik Konferansı’nın (MSC) bir inisiyatifi onlara bir forum sunuyor. 

Güvenlik Konferansı, “Zeitenwende on tour” etkinlik dizisi ile vatandaşları konuşmaya davet ediyor. İnisiyatifin programı şu şekilde: Belediye binası etkinlikleri ve okulları ve şirketleri ziyaret. MSC Kıdemli Araştırmacısı Nico Lange’ye göre genellikle devlet ve hükümet başkanlarını, bakanları ve uzmanları davet eden MSC’nin artık aktif bir şekilde vatandaşlara ulaşması çok önemli. “Bu yeni güvenlik politikası için demokratik bir meşruiyet isteniyorsa, buna sadece Berlin’de karar verilmemeli, aksine ülkenin her yerinde insanlarla konuşulmalı, onların söyleyecekleri dinlenmeli ve neden başka bir güvenlik politikasının önemli olduğu açıklanmalı.”  

Siyasetbilimci ve askeri uzman Nico Lange ABD’de, Ukrayna’da, Rusya’da ve Savunma Bakanlığı’nda yönetici pozisyonda çalıştı. Neredeyse iki yıldır MSC’de çalışıyor ve görüşme formatlarından sorumlu. Burada silah sevkıyatları, enerji politikası veya Orta Doğu’daki çatışma gibi konular söz konusu. Canlı müzakere kültürünün hararetli çevrimiçi tartışmalara kıyasla çok daha yapıcı olduğunu belirtiyor. Lange “İnsanlar sosyal medyaya kıyasla gerçek hayatta çok daha dost canlısı ve daha sivil” diyor. 

Halk toplantılarının yapılacağı yerler özenle seçiliyor. “Zeitenwende on tour” Alman tarihini şekillendiren Lutherstadt Wittenberg’de yapıldı. Lange, "Tarihte bir başka dönüm noktasının başladığı yer" diyor. Ayrıca inisiyatif bu tür etkinlikler için otomobil atölyelerinden tiyatrolara ve fabrika binalarına kadar alışılmışın dışında mekanlar arıyor. Böylece toplumun mümkün olduğunca büyük bir kesimine ulaşmayı hedefliyor. Lange konu hakkında şöyle diyor: “Vatandaşlarla yapılan kampanyaların ve müzakerelerin yalnızca afişlerde ve sosyal medyada yürütülmemesi, insanların bir araya gelmesi, birbirlerini dinlemeleri, saygı duymaları ve farklı görüşlere rağmen birbirlerini ciddiye almaları önemli. Ancak bu şekilde tartışmalarda gerçek ilerlemeler kaydedilebilir.”