Öğretici kahkaha patlaması
Mülteciler tarafından hazırlanan iki Youtube dizisi Almanya’daki hayata adapte olmanın yollarını ve Suriyeliler ve Almanlar arasındaki farklılıkların kimi zaman ne kadar eğlenceli durumlara kapı açabileceğini gösteriyor.
Bilet otomatları oldum olası pek çok kullanıcısını ne yapacaklarını bilemez konumda bırakmayı başarır. Genel geçer bilet 5. Bölge için de geçerli mi? Kısa mesafe biletiyle kaç durak gidebilirim? Dörtlü bilet almak bana gerçekten de avantaj sağlar mı? Almanya’da kendi şehri dışında bir şehirde toplu taşıma araçlarını kullanan insanların büyük çoğunluğu bu soruların cevabını ilk bakışta bulamaz. Hele bu kişi bir de Alman değilse işi iyice zorlaşır. İşte Deiaa Abdullah da böyle bir anda peronda durmuş insanlardan yardım istiyor. Suriyeli Deiaa, Rody Almahmoud’un “Lass uns lernen!” (Haydi Öğrenelim) adlı Youtube dizisindeki bu sahnede ne yapacağını bilemez bir mülteciyi oynuyor. Almahmoud’un amacı mültecilerin Almanya’daki hayata adaptasyonlarını kolaylaştırmak.
Almahmoud’un bilet otomatı önündeki bu sahneyi seçmesinin nedeni mültecilerin Almanya’ya ilk geldiklerinde karşı karşıya kaldıkları tipik sorunlardan biri olması. Dizinin ana karakteri buna benzer pek çok gündelik sorunla karşı karşıya kalıyor: Nasıl sağlık sigortası yaptırılır? Nasıl ev bulunur? Nasıl banka hesabı açılır? İşte bunlar Deiaa’nın karşısına çıkan sorular. Almahmoud’un tek amacı videolarıyla izleyicilerine kelime haznelerini ve gramerlerini geliştirmekte yardımcı olmak değil: “Benim amacım insanlara buradaki kültürü daha iyi anlamalarında yardım etmek ve Almanların nasıl düşündüğünü anlatabilmek” diyor bugün Köln’de yaşayan Almahmoud ve ekliyor: “İnsanlarla ilişki kurabilmek böylece daha kolay hale geliyor.”
On binlerce izleyici
30 yaşındaki yönetmen Almanya’ya ilk geldiğinde kendisi için de en zor şeyin insanlarla ilişki kurmak olduğunu anlatıyor. Bu yüzden halk eğitim merkezinde (Volkshochschule, kısaca VHS) Almanca öğrenmeye ve kuruluşun Almanca danışmanlık bölümünde gönüllü olarak çalışmaya başlamış. “Lass uns lernen!” dizisiyle başka insanlara da Almanca B1 ve B2 seviyelerine ulaşmada yardımcı olmayı hedefleyen yönetmen pek çok insana ulaşmayı da başarıyor: İzleyicilerinin Almanca öğrenmelerine yardımcı olan mülteci Deiaa karakteri etrafında dönen dizinin yayınlandığı Youtube kanalındaki her bölümü binlerce kişi izliyor.
Suriyeli Abdul Abbasi (22) ve Allaa Faham (20) ise çok farklı bir yol izleyerek bunun dahi ötesine geçen büyük bir başarıya ulaşmışlar. İkili, German LifeStyle GLS adlı Youtube kanalında skeçler ve deneysel videolarla Almanlara ve Suriyelilere ilişkin klişe ve tiplemeleri ele alıyor ve mizahla iki tarafın birbirini anlamasına yardımcı oluyor. “Eğer insanlar kendilerine yabancı şeylerden korkuyorlarsa bunu aşmanın bir yolunu bulmalıyız ki karşılıklı iletişim mümkün hale gelebilsin”, diyen Abdul Abbasi şöyle devam ediyor: “Mizah bu doğrultuda çok basit ama etkili bir araç.”
Abbasi ve Faham’ın skeçleri konularını gündelik yaşamdan alıyor. Videolarındaki mizah genellikle Almanlar ve Suriyeliler arasındaki kültürel farklara dayanıyor. Flörtten selamlaşmaya ve hatta restoranda hesap ödemeye kadar. “Suriye’de genellikle bir kişi hesabın tamamını öder ve hatta kimin ödeyeceği konusunda biraz tartışılır”, diyen Allaa Faham “Almanya’daysa herkes kendi yediğini ve içtiğini ödüyor”, diye ekliyor. Bunun nasıl absürd durumlara yol açabileceğini espirili bir video ile işleyen bu iki gencin çektikleri videolar kimi zaman daha düşündürücü bir ton da alabiliyor. Örneğin Faham’ın mültecilerden korkan Almanlara hitap ettiği videoda olduğu gibi.
Görünen o ki yaklaşımları insanlarca takdir ediliyor. “İnsanlar bize sık sık her iki kültürü de biraz tiye almamızı beğendiklerini söylüyor”, diye anlatıyor Abbasi. Videolar her iki dili de dikkate aldığından hem Almanlara hem de Suriyelilere ulaşabiliyorlar. Abbasi ve Faham’ın kanalı 100.000 aboneye ulaşmış durumda ve şu örnekte olduğu üzere pek çok olumlu yorum alıyor: “Başkaları yalnızca ayrıştırırken siz iki kültür arasında elçilik yapıyor ve bütünleştiriyorsunuz. Sağolun, varolun!“
Her iki Youtube yıldızı da elçilik görevini internet üzerinden sürdürmekle kalmıyor, “Life back home” gibi projelere de katılıyor ve Almanya’daki okulları ziyaret ederek kendi kişisel öykülerini anlatıyorlar: Suriye’de iç savaş öncesinde hayat nasıldı ve bugün Almanya’daki hayatları nasıl? Bu sayede misyonlarını ve mesajlarını özellikle de gençlere aktarabiliyorlar: Farklı tarafların birbirilerine yaklaşması, önyargılardan kurtulmak ve barış içinde birarada yaşamak! Abbasi ve Faham entegrasyon alanındaki katkılarından ötürü 2016 yılında Federal Entegrasyon Madalyasına layık görüldü.
Her iki tarafın da ihtiyacı sabır
Elde ettikleri büyük başarıya rağmen aslında daha fazla video çekmek zorunda kalmayacakları günlerin hayalini kuruyorlar. “Artık bizim videolarımıza ihtiyaç yok, işimiz nihayete erdi diyebileceğimiz bir noktaya kısa bir zamanda ulaşabilsek ne mutlu olurdu”, diyen Allaa Faham “ama sanırım iki tarafın da sabırlı olması gerekiyor”, diye ekliyor. Ve bu öngörüyle misyonlarını bir adım daha ileriye taşıyor ve bu günlerde kendi sahne şovlarıyla tüm Almanya’yı dolaşıyorlar.
İkili, gelecekte mesleki anlamda farklı yolara gitmeyi arzuluyor. Abdul Abbasi diş doktoru olmak istiyor ve bu alandaki öğrenimini Göttingen’de sürdürüyor. Medya teknolojileri öğrencisi olan Faham ise film çekmeyi gelecekte de mesleği haline getirmeyi planlıyor – tıpkı Rody Almahmoud gibi. Almahmoud’un amacı çektiği videolarla aynı zamanda kişisel hedefine bir adım daha yaklaşmak. Bu hedef, sinema televizyon alanında bir eğitim programına ya da bir işe girmek. Çekimden kurguya, sesten senaryoya her şeyi kendisi yapan Almahmoud “bu diziyle neler yapabileceğimi de kanıtlamak istiyorum”, diyor. İlk işini şimdiden almış ve VHS için bir imaj filmi çekmiş.