Saf motosiklet: Hockenheim’dan Hollywood’a
Marcus Walz uluslararası tanınmış bir motosiklet tasarımcısı – birçok yıldız müşterileri arasında yer alıyor. Popüler akımlardan uzak duruyor.

Marcus Walz “Bu tutku kanınıza işlemiştir, bunun rasyonel bir açıklaması yok” diyor. Bugün 57 yaşında olmasına rağmen motosiklet virüsü ona genç yaşta bulaşmış. Kendisi makine mühendisliği eğitimi almış ve her boş anını iki tekerleri dağıtmak, optimize etmek ve yeniden yaratmak için harcıyor. Marcus Walz Heidelberg şehrinde doğup büyümüş ve uzun zamandan beri uluslararası custombike sahnesinin en ışıltılı kişiliklerinden biri sayılıyor.
Meşhur müşteri portföyü
WalzWerk Motorcycles markası motosiklet tutkunları için yüksek kaliteli el işçiliği ve özel bir estetik tasarım demek. Brad Pitt, Keanu Reeves veya George Clooney gibi Hollywood devleri de kült makinelerle etrafın tozunu atıyor. Hatta Walz ve ekibi tarafından hazırlanan bu iki tekerleklerin bekleme süresi ünlüler için bile bir yıldan uzun sürüyor olabilmesine rağmen. Yarışçılar Kimi Räikkönen, Sebastian Vettel ve David Coulthard için test sürüşleri çok da uzak sayılmaz: 2025 yılında 35 yıllık varlığını kutlayan motosiklet üreticisinin merkezi Hockenheim’da, hemen ünlü yarış pistinde. Ağır kazalar yaşamasına rağmen Marcus Walz de yıllardan veri motosiklet yarışlarına katılıyor.
Eskiden yeni yapmak

“Klasik kılığa sahip yeni makineler olarak seri üretilen retro bikeların aksine bizde otantiklik ön planda bulunuyor. Bizim motosikletlerimiz en modern teknoloji ve kendine has görünüm ile donatılan gerçek birer klasik” diye açıklıyor Walz. BMW veya Triumph gibi markalara ait eski makineler – özellikle 1980’li yıllar ait – komple tadilattan geçirilerek yepyeni Walz kreasyonları ortaya çıkıyor. Bu sırada her motosiklet en ufak vidasına kadar dağıtılıyor, yeni şasi, yürüyen aksam, süspansiyon, çatal ve tekerlekler ile donatılıyor, külfetli bir şekilde boyanıyor ve kendi geliştirdikleri yapı parçaları ve tasarım öğeleri ile donatılıyor. Motorlar da revize ediliyor ve çoğu zaman güçleri artırılıyor. WalzWerk’ten çıkan bir motosikletin “Saf motosiklet” olduğunu vurguluyor Walz. „Çabucak bozulabilen elektronik zımbırtılar bizde yok.“ Ayrıca her motosikletin ergonomik açıdan müşterinin boyuna, ağırlığına ve sürüş stiline adapte edildiği belirtiliyor.
Sert kabuk, yumuşak iç dünya

Walz’ın ortaya koyduğu sert, dövmeli motosiklet imalatçısı imajı biraz abartılı gözüküyor. Çünkü sert cephenin arkasında kibar ve hassas bir kişilik yatıyor. Walz vejetaryen ve hayvan hakları savunucusu – motorlarında tutarlı bir şekilde deri kullanımından kaçınıyor. Bir soruyu Marcus Walz’a mutlaka sormak lazım: “Başarının sırrı nerede yatıyor?” Kısa bir an düşündükten sonra kendinden emin şöyle diyor: “Birçok insanın hayalini kurduğu, kendi ellerinle yeni bir şeyler yaratma tutkusundan ibaret.”