Ana içeriğe geç

Yeni teknolojilerle yeni işitme deneyimi

Üç genç Alman şirketi müziğin duyulması konusunda devrim yaratıyor – bu şirketleri size tanıtıyoruz. 

14.08.2024
The Sphere – Sound Almanya menşeli.
The Sphere – Sound Almanya menşeli. © picture alliance / AA

Akustik ve ses iletim sistemlerinde da yeni teknolojiler temel bir rol oynuyor ve işitme deneyimini yeni seviyelere taşıyor. Yeni yollarda ilerleyen Almanya’daki üç firmayı tanıtıyoruz. 

Her yerin akustiği farklıdır – ancak Holoplot bunu değiştirebiliyor 

Berlinli firma Holoplot mu? Tanımıyor musunuz? Ya Las Vegas’taki The Sphere’i? Dünya çapında pek tanınmayan Berlinli şirket ve Las Vegas’taki dünyaca ünlü fütüristik multimedya konser kubbesi The Sphere inanılmaz sound bir araya getiriyor. Çünkü Berlin’den geliyor. The Sphere’de konserlere yaklaşık 18.000 kişi katılabiliyor ve sesleri her yerden en iyi şekilde işitebiliyor. Eleştiri dergisi “Rolling Stone” bile bundan etkilenmiş. 167.000 bağımsız hoparlöre sahip 1.900 hoparlör sistemi bunu mümkün kılıyor.  

Kahire’deki Muhammed Ali Camisi – inançlı insanlar için Berlin’den iyi bir tını.
Kahire’deki Muhammed Ali Camisi – inançlı insanlar için Berlin’den iyi bir tını. © picture alliance / Zoonar

Berlinliler 2011’den bu yana sesleri ışık gibi kontrol edebilmek üzerinde çalışıyor. 3D ses teknolojilerinin mükemmel çalışması konser salonlarının dışında da kendini gösteriyor: Afrika’nın en büyük camisi olan Kahire’deki Muhammed Ali Camisi’nin ses sistemini de Holoplot yapmış.

Mükemmel tını – işitme yeteneğinden bağımsız: Berlinli bir firma bunu mümkün kılıyor.
Mükemmel tını – işitme yeteneğinden bağımsız: Berlinli bir firma bunu mümkün kılıyor. © fizkes/shutterstock

Her insan farklı duyar – Mimi işitme duyusuna orijinali aktarıyor  

Dinlemek son derece bireysel bir yetenek ve bu ayrıca yaşa bağlı olarak da önemli ölçüde değişiyor. Yani insanlar müziği ne kadar farklı işitebilir? En pahalı high end tabir edilen müzik sistemleri bile bireysel bir işitmeden ziyade teknik olarak optimum çalmayı amaçlıyor. Berlinli şirket Mimi Hearing Technologies tam da bu noktada devreye giriyor: Bir yazılım YZ yardımıyla bir işitme testinin ardından tınıları bireysel işitme yeteneğine adapte ediyor. Her bir frekansı yükselten veya alçaltan ekolayzırın aksine yüksek ve alçak tonlarda bile. Firma kendinden şöyle bahsediyor: Mimi yalnızca orijinal tınıyı değiştirmekle kalmıyor, ses deneyimini etkiliyor. Görünen o ki lisansı alan bir dizi ünlü şirket de bunu böyle görüyor.  

   Karlheinz Brandenburg bir sonraki devrim üzerine araştırma yapıyor: kulak için sanal gerçeklik.
Karlheinz Brandenburg bir sonraki devrim üzerine araştırma yapıyor: kulak için sanal gerçeklik. © Brandenburg Labs

mp3’ün mucitlerinden olan şirket kulak için sanal gerçeklik yaratmak istiyor 

Prof. Dr.-Ing. Dr. rer. nat. h.c. mult. Karlheinz Brandenburg kimseye bir şeyleri kanıtlamak zorunda değil. IDMT Fraunhofer Enstitüsü’nün eski müdürü, plaktan sonra müziğin çalınması alanında en önemli gelişme olan mp3 dosya formatının mucitlerinden biri yaşayan bir efsane. Ancak hala hedefleri var. Brandenburg, Fraunhofer’de verdiği bir röportajda “Bu benim eski bir hayalim: kusursuz akustik illüzyon” dedi. 2019’dan bu yana Brandenburg Laboratuvarı’nda “Kişiselleştirilmiş İşitsel Gerçeklik PARty üzerinde çalışıyor. İşitmenin sanal bir gerçekliği ve aynı zamanda akustik bir filtre. PARty bir yandan akustik bir alanın mükemmel illüzyonunu oluştururken diğer yandan ortam gürültülerini baskılıyor ancak uyarı sinyallerini geçiriyor. Brandenburg piyasaya sürmek için önünde uzun bir yol olduğunu söylüyor. Ancak mp3 için de bir zamanlar durum böyleydi.