Ana içeriğe geç

İstanbul Kitap Fuarı: Sözün Özgürlüğü Hakkında

Konuk ülke olarak temsil edilen Almanya samimi diyalogdan yana tavır koydu.

15.11.2016
© dpa/Linda Say - Buchmesse Istanbul

Mavi halı üzerinde kolları ve bacakları kavuşturulmuş bir kız çocuğu yatıyor. Sağında ve solunda harfler ve unların çevresinde kitaplar bir çiçek şeklinde sıralanmış – bir tarafta "Çiçek" anlamını taşıyan Almanca sözcük „Blume“ yazılı. „Hareket etme“, diye bağırıyor arka plandan gelen bir ses kız çocuğuna. Sonra tabanın yaklaşık üç metre yükseğine yerleştirilmiş kamera tıklıyor. Bilgisayar ekranında kayıtları izliyor kız çocuğu. Seviniyor; çünkü sanki gökyüzünde süzülüyormuş gibi görünüyor ekranda.

Fotoğraf çizimcisi Jan von Holleben tasarladı, aktif katılınabilen bu eylemi. Eylem, Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'na konuk ülke olarak katılan Almanya'nın sunularının bir parçası. Bir diğer interaktif etkinlik daha var Almanya pavyonunda: Kartpostallar üzerindeki boşluk bırakılmış tümcelerin tamamlanması. Filozof ve yazar Wilhelm Schmid „Mutluluk nedir?“ sorusunu soruyor; yazar Ilija Trojanow sorunun kalıbını hazırladı „Öptüğümde, … unuttum“. „İnteraktif sunular inanılmaz sayıda insanı standımıza cezbediyor “, diye anlatıyor Frankfurt Kitap Fuarı Uluslararası Projeler Yöneticisi Baerbel Becker.

Almanya kendini „Worte bewegen (Sözcüklerin Etkisi)“ sloganı altında çok yönlü bir programla takdim ediyor. Dışişleri Bakanlığı, Frankfurt Kitap Fuarı ve İstanbul Goethe Enstitüsü; Almanya'nın konuk ülke sıfatıyla temsilini Almanya Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve Almanya Fuar Sektörü Birliği AUMA ile işbirliği içinde gerçekleştiriyorlar. Dört günde yaklaşık 35 etkinlik yer alıyor; okumalar, yazarlarla sohbetler ve paneller. Örneğin pazar günü yapılan bir panel, basın ve düşünce özgürlüğünü ele alıyordu. „Söz ve Özgürlük İçin“ başlığı altında; Ilija Trojanow, Rowohlt Yayınaevi Genel Müdürü Peter Kraus vom Cleff, ve Alman Yayınevleri Borsa Derneği Genel Müdürü Alexander Skipis, Yazar ve İnsan Hakları Avukatı Burhan Sönmez gibi Türk katılımcılarla birlikte. Kürt aydını açısından Türkiye'de son durum çok fazla değişmedi: Muhaliflere karşı yıldırma ve baskıların ülke tarihinin bir parçası olduğunu söylüyor o. Ancak bu, onun için "iç göçe sığınmak değil, tersine direniş göstermek"  anlamını taşımaktaymış; Kısacası direnişin kendisi için "yaşam iksiri" olduğunu söyledi 51 yaşındaki Sönmez.

Türkiye'deki güncel siyaset, sık sık sohbetlerin konusu oluyor – kah Alman fuar standının sahnesinde, kah resmi programın dışında.  Neredeyse her gün insanların tutuklanıp özgürlüklerinin kısıtlandığı bu gergin zamanlarda nasıl tavır almak gerekir? Tartışmalar bu sorunun etrafında dolanıyor. Muhalif yazar ve sanatçılar ülkelerindeki boğucu baskı ortamından olumlu sonuç çıkarmaya çalışıyorlar: Bu, kitap ve oyun yazarı Moritz Rinke ile oyuncular Meltem Cumbul ve Mert Fırat arasındaki açık oturum sırasında belirginleşiyor. Açık oturumda sunuculuk yapan tiyatro eleştirmeni Sercan Gidişoğlu alaycı vurgu taşıyan cümleyle meselenin özünü ifade ediyor: „Baskılar yaratıcılığı teşvik ediyor.“

Alman standının resmi açılışında Kültür Bakanı Yardımcısı Hüseyin Yayman ve Alman Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Devlet Bakanı Profesör Doktor Maria Böhmer birer konuşma yaptılar. Böhmer, Almanya'nın kitap fuarına katılmasına yönelik eleştirilere değinerek izahta bulundu: „Biz konuk ülke rolümüzden yararlanmak ve Türkiyede'ki güncel durum nedeniyle tam da şimdi, sözün özgürlüğünden yana güçlü tavır koymak istiyoruz “. Bunun için pazartesi öğlenden sonra Alman ve Türk yazarlar, Alman Yayınevleri Borsa Derneği mensubu Alexander Skipis gibi Alman kitap sektörünün temsilcileri eşliğinde gösteri yaptılar. Ağustos ayında tutuklanan yazar Aslı Erdoğan için Bakırköy Kadın Cezaevi önünde uyarı nöbeti tuttular. Savcılık uluslararası saygınlığa sahip yazar hakkında „terörist bir örgüte destek“ nedeniyle müebbet hapis cezası talep ediyor.

Büyük İlgi

Alman yayınevleri, 270 metrekarelik bir alan üzerinde, 12 – 15 Kasım 2016 tarihleri arasında 350 yeni yayın ve eski eseri sergiliyorlar. Takdim edilen eserler arasında Alman Kitap Ödülü "Longlist"i, güncel genç ve çocuk kitapları, Almanca'dan Türkçe'ye çevrilmiş eserlerin bir listesi, Türkiye hakkında yazılmış Alman kitapları ve bir "Sözcüklerin Etkisi" koleksiyonunun yanı sıra 2016 yılı en güzel Alman kitaplarından bir seçki de yer alıyor. „Özellikle Türkiye hakkında yazılmış kitaplara – ve dolayısıyla dışarıdan bakışa – karşı büyük bir ilgi olduğunu tespit ediyoruz “, diyen Baerbel Becker, ortak Alman pavyonunun programına gösterilen ilgiden „çok memnun“. Pazartesi gününe kadar sahne masasındaki sohbetlere yaklaşık 2000 dinleyicinin katıldığını belirterek; „Ve hem de sahnenin, ana holün kıyısında yer almasına ve kitap satmamamıza rağmen böyleydi“ diyor. Sergilenen kitaplar Almanya'ya geri götürülmeyecek, fuarın son günü ücretsiz dağıtılacak.
 

Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı

Canan Topçu'nun deutschland.de sitesinde Kitap Fuarına İlişkin Blog sayfası