Gießen – çekici ve misafirperver
Deutschland.de “Benim kentim” serisinde çeşitli kentlerin belediye başkanları, başarılarının sırlarını anlatıyor. Serinin 29. bölümünde konuğumuz, Gießen Belediye Başkanı Dietlind Grabe-Bolz.
Sayın Dietlind Grabe-Bolz, kentinizi özel kılan nedir?
Gießen, Almanya sınırları içerisinde üniversite öğrencisi sayısının kent nüfusuna oranının en yüksek olduğu kent; kent nüfusu 84 bin, üniversite öğrencisi nüfusu ise 35 bini buluyor. Doğal olarak kentimiz genç ve dinamik. Nüfusun çeyreği, 30 yaşının altında. Gießen’nın tek özelliği büyük bir üniversite olması değil ama. Hessen eyaletinin merkezinde, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve alışveriş merkeziyiz de. 20. yy’ın ortasından beri bir ilk kabul kampına ev sahipliği yapan Gießen, yurtlarını terk etmiş, ihtiyaç içindeki insanlar için dost canlısı bir yuva özelliğinde. Gießen hakiki bir kent, belli bir stile göre şekil verilmiş bir kent değil; renkli, yenilikçi, yeniliklere açık ve inanılmaz canlı.
Makam odanızın penceresinden dışarı baktığınızda, gördüğünüz manzara nedir?
Penceremden dışarı baktığımda Gießen’in yeni, merkezi mekanı Berlin Meydanı’nı görüyorum. Burası tam bir kültürel merkez; meydanda üç farklı sanat dalında eserlerin sunulduğu kent tiyatrosu, kongre salonu, üniversite seminer derslerinin de gerçekleştirildiği büyük bir sinemanın yanısıra sanat galerisi, konser salonu, kent arşivi ve kent kütüphanesiyle belediye binası da yer alıyor. Meydanda ayrıca büyük bir otobüs durağı da bulunuyor. Günün erken saatlerinden akşam saatlerine kadar burası hep hareketli. Bu meydan, Gießen’i deneyimlemenin mümkün olduğu merkezi öneme sahip bir mekan.
Kentte zaman geçirmeyi en çok sevdiğiniz mekan neresi?
Belediye binası. Burada insan kent hayatının tam ortasında, bu hayata doğrudan katılabiliyor. Berlin Meydanı’nı seviyorum; çalışmak, yaşamak, var olmak için. Jogging yapmak ve huzur depolamak içinse Schiffenberg tepesine çıkmayı seviyorum. Yeni Wieseck longozunda ve Lahn nehri kıyısında vakit geçirmekten de hoşlanıyorum. Günlük rutinin ötesine geçerek çevreyi izlemek, insanlarla sohbet etmek, buluşmak ve kentin keyfini sürmek için. Bu yerlerin hepsi, kendine özgü, özel mekanlar.
Kentinizde en çok değer verdiğiniz kişi kimdir?
Köklü bir geçmişe sahip bir üniversite kenti Gießen, dünyayı değiştirmiş bazı önemli isimlerin memleketi. Üniversitemize adını vermiş olan Justus Liebig, buradaki çalışmaları esnasında dünya üzerindeki açlıkla mücadele etmek için et suyunu bulmuştur. Georg Büchner, “Hessen Köylülerine Bildiri” metnini burada yazmış, demokratik hareketlere ve Mart Devrimi öncesindeki özgürlük mücadelesine ilham vermiştir. Ünlü Alman psikanalist ve barış aktivisti Horst-Eberhard Richter’in kentimizin sosyal gelişimine büyük katkıları olmuştur. Günlük yaşantıdaki kahramanları da mutlaka anmak isterim. Belediye başkanı olarak her gün tanışma fırsatına sahip olduğum bu insanlar, kentimize bir sosyal kent olma özelliğini kazandıran insanlar; ihtiyacı olanlara yardım eden, hayatı daha yaşanabilir kılan, ismen tanınmayan sayısız gönüllü. Örneğin Protestan Hastanesi’nin melekleri.
Turistlere göstermek isteyeceğiniz yer neresi olurdu?
Renkli hareketliliğiyle cumartesi günleri kurulan pazarı göstermek isterdim. Genelde yerel pazar satıcılarının sunduğu, aralarında Almanya geneline özgü ürünlerin de bulunduğu zengin ürün çeşitliliği, kent sakinlerinin birbirleriyle karşılaşmaları, çene çalışları, ardından kilise meydanında içilen kahveleriyle cumartesi pazarları... Şanslıysanız, mayıs ve aralık aylarında saat 12:00’de kent kilisesi kulesinde kısacık bir müzik şöleni veren üflemeli çalgıları da dinleyebilirsiniz.
Kentinizin insanlarını tanımak için en uygun fırsat nedir?
Festival ve büyük etkinliklerde. Gießenlılar birlikte kutlamayı çok iyi bilir. Festivaller ve kültür, nesiller arasında bir bağ kuruyor, sosyal ve kültürel farklılıkların aşılmasına yardımcı oluyor. Bunun en güzel örneklerinden biri geleneksel Gießen kent festivali. Gießen kent merkezinde, her ağustosta üç gün boyunca tüm bölgeden insanların biraraya geliyor. Aynı şekilde Schiffenberg tepesindeki müzik dolu yaz ayları da insanları bir araya getiriyor, yakınlaştırıyor. Bugün artık önemli bir etkinlik olan Lahn Festivali’ni de unutmamak gerekir. Schlammbeiser’lerin (çamur temizliyiciler anlamındaki bu ifade Giessen halkının takma adı olarak kullanılmaktadır), nehirlerinin keyfini çıkardıkları bir festival.
Tatilinizi geçirmeyi tercih ettiğiniz yer neresi?
Bisiklet üzerinde olabildiğim sürece nereye gittiğim çok önemli değil aslında. Fransa, İtalya, İsviçre, Avusturya ya da Almanya’nın birbirinden güzel yörelerinden birinde geçirebilirim tatilimi, önemli olan bisikletli olmam. Son yaptığımız bisiklet yolculuğumuz eşimi ve beni Slovenya Alplerine götürdü mesela. En iyi doğada dinlenebiliyorum. Bu esnada azıcık spor yapıyor olabiliyorsam da ne ala.