Ana içeriğe geç

Her şey için tek bir uygulama

İsmet Koyun “myCity” adlı uygulamasıyla Almanya’yı dijitalleştirmek istiyor. İstanbul’daki başarısını kutladı bile.

Anna Scheld, 07.11.2024
İstanbul’da yaklaşık beş milyon kişi “myCity” kullanıyor.
İstanbul’da yaklaşık beş milyon kişi “myCity” kullanıyor. © dpa

İsmet Koyun daha önceleri kendini “Anadolulu Elon Musk” olarak da tanımlanıyordu. Bu konu sorulduğunda Koyun bugün şöyle diyor: “Bunu korkunç buluyorum, asla bunu kastetmemiştim! Ben Musk’tan çok farklıyım.” Koyun video röportaj için devasa fabrika bacaları ve arkasında uçsuz bucaksız bir doğa manzarasına sahip Antalya yakınlarındaki ofisini seçmiş. Musk gibi Koyun da büyük bir mucit ruhu taşıyor, sürekli yeni fikirlerle geliyor ve bu fikirlerle çok para kazanıyor. Fakat aslında paraya odaklanmadığını söylüyor.

“myCity” Kasım 2024’ten bu yana Worms’ta mevcut

Mevcut projesi için de büyük planları var: Hedefi “myCity” adlı uygulamasıyla Almanya’yı dijitalleştirmek. Uygulama halihazırda birkaç yıldır İstanbul’da kullanılıyor. Ve Kasım 2024’ten itibaren Rheinhessen şehri Worms’ta da kullanılabilecek. Worms mu? Neden Berlin, Münih ya da Köln değil? Cevap Koyun’un biyografisinde saklı. Kendisi bugün Türkiye, ABD ve Almanya arasında mekik dokuyor. 1978 yılında 18 yaşındayken Almanya’ya kaçmış. “Türkiye’de siyasi olarak takip ediliyordum çünkü devrim istiyordum – fakir ve zengin insanların olmasını istemiyordum” diyor. Yeni bir şeyler başarma arzusu onu yeni bir ülkeye götürmüş: “Bir şeyleri değiştirme arzusu benim DNA’larımda var.” Worms’ta Bilgisayar bilimi öğrenimi gördü ve dünyayı değiştirme yolunun teknolojiden geçtiğini fark etti.

1986 yılında Kobil-GmbH’yı kurdu. Ko – Koyun’dan geliyor – ve “bil” – Bilgisayar’dan geliyor. Kobil şifreleme ve veri güvenliği üzerine uzmanlaşmış küçük bir BT şirketiydi. Kısa bir süre sonra aralarında Deutsche Telekom’un da yer aldığı şirketlere çipli kartlar için okuyucu cihazlar üretmeye başladı. Koyun, yönetim alanında devrim yaratacak uygulamasının fikrini Almanya’da bulmuş ve burada da hayata geçirmek istemiş. “Fakat benim teknolojimi kullanmaya hazır olan kimseyi bulamadım” diyor. Bu nedenle Koyun uygulamasını Türkiye’de piyasaya sürmeye karar verdi. 

İsmet Koyun 1986 yılında Worms’ta BT şirketi Kobil-GmbH’yı kurdu.
İsmet Koyun 1986 yılında Worms’ta BT şirketi Kobil-GmbH’yı kurdu. © Kobil

Uygulama İstanbul’da başarıyla kullanımda

2021’den bu yana “myCity” “one app for all”, her şey için tek bir uygulama İstanbul’da kullanılıyor. 16 milyonluk İstanbul nüfusunun beş milyonu bu uygulamayı kullanıyor. Koyun’un İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte devasa bir reklam afişinin önünde fotoğrafı var. Üzerinde uygulamayı ile bir akıllı telefon fotoğrafı var: üzerinde “İstanbul Senin” yazıyor. Koyun “İmamoğlu çok vizyoner biri ve aklımdan geçenleri anladı. Projemi yüzde yüz destekledi” diyor. 

Koyun’un “süper uygulama” dediği bu uygulama kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyor. O temel teknolojiyi, yani binlerce uygulamanın harmanlanmasına olanak tanıyan ve farklı görevler için özelleştirilmiş uygulamalar arasında geçiş yapmayı gerektirmeyen bir altyapı yarattığını belirtiyor. Buraya herkesin kaydolabileceğini ifade ediyor. Koyun uygulamanın “iyi bir kimlik yönetim sistemine, güvenli bir iletişime, kendine ait bir mesajlaşma sistemine sahip olduğunu, yani güvenle belge gönderilip alınabileceğini” söylüyor.

Her şey için tek bir uygulama

Yani uygulama bir bölgedeki yaşamın tüm alanlarından uygulamalar ve tarayıcı uygulamalarını bir araya getiren kompleks bir teknik altyapı sağlıyor. Vatandaşlar resmi yerlerden pasolarının süresini uzatabiliyor veya ikamet adresi değişikliklerini yapabiliyor. Ayrıca restoranlarda sipariş verebiliyor, bir kuaförden randevu alabiliyor, bir taksi çağırabiliyor, bir otel rezervasyonu yapabiliyor, elektrik faturalarını ödeyebiliyor veya hesaplarına erişebiliyorlar. 

“myCity” ile kullanıcılar tüm gündelik yaşamlarını dijitalleştirebiliyor.
“myCity” ile kullanıcılar tüm gündelik yaşamlarını dijitalleştirebiliyor. © Kobil

İstanbul’daki projesi için bu altyapıyı programlamış olması ona şimdi Worms’ta yardımcı oluyor. Teknoloji tarafında değişen bir şey yok, yalnızca yerel uygulamalarla yeniden dolduruluyor. Koyun, Almanya’nın kendi uygulamasına ihtiyaç duyduğundan emin, çünkü: “Sadece yönetim için bir uygulama asla tutmaz” diyor. “İnsan hangi sıklıkta pasaportunun süresini uzatır ya da köpeğini kaydettirir ki? Bu özelleştirilmiş uygulamanın düzenli olarak kullanılmasından çok daha az. Bu nedenle çeşitli alanlardan mümkün olduğunca çok fonksiyonu tek uygulamada toplamak istiyor. 

Worms versiyonu için halihazırda dört aydır çalışıyorlar. Koyun “Şu anda şehrin ve çeşitli firmaların uygulamalarını kendi uygulamamıza getirmek üzerine çalışıyoruz” diyor. Uygulamanın Alman yasalarına ve veri koruma kanunlarına uyarlanmasının bir meydan okuma olduğunu söylüyor.

“myCity” ile bölge ekonomik olarak güçleniyor

Kasım sonunda “myCity” uygulamasının büyük bir basın toplantısıyla hayata geçmesi planlanıyor. Sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanı’nın mesaj gönderebileceğini, uygulama ile bölgesel yeniliklerin ve etkinliklerin duyurulabileceğini ve bölgesel bir alarm fonksiyonu bulunacağını ifade ediyor. Her ayakkabı dükkanı, her pizzacı, her eczane uygulama üzerinden bulunabilecek. Koyun yerel olanı, belediye düzeyini güçlendirmek istiyor. “Hep şöyle derim: Bölgeni güçlendir ki ülkeni güçlendirebilesin.“

Koyun’un Worms ile arasında derin bir bağ var, Büyükşehir Belediye Başkanı’nı çok seviyor. Uygulamanın uyarlanması için şehirden 80.000 Euro ödeme aldığını ve bunun pek işe yaramadığını söylüyor. Firması bunun üstüne bir milyon Euro eklemiş. “Worms’ta” diyor Koyun, “çok önemli üç tarihi şey var: Nibelungen Destanı, Martin Luther – ve tabii Kobil.“ Gülüyor. Ve daha sonra ciddileşiyor: “Bu teknolojinin kendini kanıtlayacağından eminim. Kobil ile olur veya olmaz, bunu bilmiyorum.”