“Bariz değer pusulası”
Dışişleri Bakanı Baerbock Almanya’nın kapsamlı bir “Ulusal Güvenlik Stratejisi”nin temellerini ana hatlarıyla çiziyor.
Federal Hükümet kapsamlı bir “Ulusal Güvenlik Stratejisi” geliştirmek istiyor. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bunun için belirleyici unsurlar olarak “net bir duruş, daha güçlü bir hareket kabiliyeti ve daha keskin dış ve güvenlik politikası araçları”nı andı. Bu amaca yönelik ilk toplantıda Baerbock, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya saldırıyla başlattığı savaşın da bir sonucu olarak, bu güvenlik stratejisinin geliştirilmesi bağlamında Almanya’nın uluslararası sorumluluğunu vurguladı.
Hükümet ortakları SPD, Yeşiller ve FDP, 2021 sonundaki koalisyon protokolünde de şu kaydı düşmüşlerdi: “Yeni Federal Hükümet’in ilk yılında kapsamlı bir ulusal güvenlik stratejisi sunacağız.” Dışişleri Bakanı Baerbock, o sıralar herhalde çok az kişinin bugün Ukrayna’daki savaşla ilgili olacakları tasavvur edebileceğini ifade etti. Almanya’daki insanların da uzun zamandır hissetmedikleri bir güvenlik arayışı içine girdiklerini belirtti.
“Hiçbir ülke savaş ve barış konularında tarafsız olamaz”
Baerbock, “kapsamlı bir güvenlik anlayışı”na ihtiyaç olduğunu ifade etti. “Güvenlik politikası askeri önlemler ve diplomasiden daha fazlasıdır” dedi. Böyle bir güvenlik anlayışının temeli açısından belirgin bir tutumu tarif etti: “Savaş ve barış, adalet ve adaletsizlik meselesi söz konusu olduğunda, Almanya da dahil hiçbir ülke tarafsız olamaz.” “Almanya’nın savaş ve soykırım konusundaki geçmişteki suçlarının” bugün yeni bir sorumluluğu ortaya çıkardığını vurguladı. Bunun, “hayatları, özgürlükleri ve hakları tehdit edilenlerin yanında yer alma” yükümlülüğü olduğunu söyledi.
Bakana göre, Almanya ve partnerlerinin gelişmelere müdahale yeteneği de önemli. Bu bağlamda özellikle Avrupa Birliği ve NATO’daki birlikteliğin önemini vurguladı. Ukrayna’daki savaş bağlamında, NATO’nun nükleer caydırıcılığının “inandırıcılığı”nın devam etmesi gerektiğine işaret etti. Baerbock bunu söylerken şunu da açıkça vurguladı: “Hedefimiz, nükleer silahlardan arınmış bir dünya olmaya devam ediyor”.
“İklim dış politikası, güvenlik stratejisinin ayrılmaz bir parçasıdır”
Dışişleri Bakanı iklim krizini “zamanımızın güvenlik politikası sorunu” olarak nitelendirdi. Bu nedenle de iklim dış politikasının güvenlik stratejisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Enerji arzının da bir güvenlik sorunu olduğunu ekledi. Yenilenebilir enerjiler kapasitesinin artırılmasının güvenliğe ve dolayısıyla da özgürlüğe yapılan bir yatırım olduğunu söyledi.
Baerbock, ulusal güvenlik stratejisi üzerindeki çalışmalar konusunda Hükümet’in “ihtiyatlı ve pragmatik” bir şekilde ilerleyeceğini, ancak “elinde bariz bir değer pusulası” olduğunu ifade etti. Arzulanan kapsamlı strateji için şu vurguyu yaptı: “Krizlere vereceğimiz cevaplar krizler kadar karmaşık olmalıdır.”