Selam ve Şalom
Dinler birbirleriyle çatışmadan bir arada yaşayabilir mi? Berlin’de Musevi Armin’le ve ortak faaliyet gösterdiği Müslüman arkadaşı Zakariya’yla konuştuk.
İkisi de çoğulcu bir toplum için uğraş veriyor: Berlinli Armin Langer ve Ozan Zakariya Keskinkılıç. Berlin’de “Salaam-Schalom” inisiyatifinde 2013’ten beri dinlerin barış içinde bir arada yaşaması için çalışıyorlar.
Armin, sen “Salaam-Schalom” inisiyatifini Berlin’de Yahudilere kapalı alanlar olduğu söylentilerine karşı tavır amacıyla kurdun ve hızla destekçiler buldun, Müslümanlar arasından da.
Armin: Berlin’de Musevilere karşı düşmanlık beslenen yerlerle ilgili “No-Go-Areas” tartışmaları belli grupları (editörün notu: Müslümanlar kastediliyor) otomatik olarak anti Semitizmin tek adresi olarak gösterme çabasının sonucu. Hiçbir grubu toptan şüphe altında bırakmamaya dikkat etmeliyiz.
Zakariya: Hem anti Semitizm, hem de anti Müslüman ırkçılığa karşı toplum genelinde mücadele edilmeli. Irkçılığın bu türleri belli mekanlarla sınırlı kalmıyorlar, daha geniş bir bağlamda karşımıza çıkıyorlar. Musevileri ve Müslümanları karşı karşıya getirecek bir bakış yerine yeni bir dayanışma biçimine ihtiyaç var, sadece marjinal gruplarla dayanışma anlamında değil, bu grupların kendi aralarında da.
Almanya’da Museviler ile Müslümanlar arasında bir gerilim olduğu algısı nereden kaynaklanıyor?
Armin: Museviler ile Müslümanlar arasındaki temel çelişki din kaynaklı değil, Orta Doğu krizinden geliyor. Almanya’da azınlıklar olarak dayanışma içinde olmamız gerektiğini anlatmamızın önemli olduğunu düşünüyorum. Yapabileceğimiz şey, birbirimizi dinlemek.
Tek tek kişiler dinler arası barışa nasıl katkı yapabilirler?
Armin: Adil bir toplum için tek yol toplumsal katılımdan ve sosyal sorumluluktan geçiyor. Toplum sağa doğru kaydığında bizlerin birlik içinde olmamız ve bu gidişata karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.
Peki tersinden bakarsak, dinlerin kendileri insanlar arası barışa katkı yapabilir mi?
Zakariya: Musevi kitabı Talmut’ta “Bir insanın hayatını kurtaran kişi tüm insanlığın hayatını kurtarmış gibidir” der. Aynı cümle Kuran’da da geçiyor. Elbette bu bir rastlantı değil. İslamiyet Musevilikte yer alan pek çok inanç ve ilkeye uzanıyor, ayrıca kardeş dinler olarak Hıristiyanlıktakilere de. İsteyen dinler arasında düşmanlık arayabilir, bulabilir ve kışkırtabilir. Nefret için pek bir yeteneğe ihtiyaç yok. Ama kendi sınırlarının ötesine bakmaya niyetlenen biri benzerlikleri ve ortaklıkları bulacaktır. Temel soru, insanın ne istediğidir?
You would like to receive regular information about Germany?
Subscribe here: