Dünyevi Sorunları Uzayda Aşmak

Sayın Profesör Wörner, kısa adı ESA olan European Space Agency, uluslararası uzay çalışmalarında nasıl bir rol oynuyor?
Sırf bütçeye bakılacak olursa Avrupa, ABD’nin ardından dünyada ikinci sırada. ESA uluslararası ağla bağlantılı. Avrupa’nın ötelerine uzanan birçok projemiz var ve dünyanın birçok yerindeki partnerlerimizle birlikte çalışıyoruz. Bunu, yeryüzündeki siyasi uyuşmazlıklar nedeniyle çok önemli buluyorum. Uzay çalışmalarıyla bu dünyevi sorunların üstesinden gelebiliriz.

Almanya ESA’nın çalışmalarına bundan sonra nasıl katkı yapmayı planlıyor?
Almanya, astronomik uzay çalışmaları ve yeryüzünün gözlemlenmesinde oldum olası çok güçlü bir konumda; bu konularda dünyanın en başta gelen ülkeleri arasında. Almanya’nın gelecekte de bu iki dalda güçlü bir biçimde etkin olacağını düşünüyorum.

ESA şu anda hangi projeler üzerinde çalışıyor?
Uzay için bir güvenlik programı geliştirdik. Burada üç amaç güdülüyor: Bir yandan uzaydaki hurdaların imha edilmesi, öte yandan gök cisimlerinin dünyaya çarpmasını acil durumlarda engellemek ve üçüncü olarak da, şiddetli güneş fırtınalarını öngörebilecek bir erken uyarı sistemi. Güneş fırtınaları sık sık oluyor. Yeryüzünde bunlar kutup ışıkları olarak görülüyor. Bu fırtınalar çok fazla şiddetli olduğunda elektrik şebekesini felç edebilirler. Böylesi bir güneş fırtınasının dünyayı hazırlıksız yakalaması, bugünkü dijital toplumumuz açısından feci bir şey olabilir. Bir erken uyarı sisteminin inşası bu yüzden çok önemli.

Uzay çalışmalarının Avrupa için nasıl bir önemi var?
Uzay çalışmaları, artık halkın günlük yaşamına girdi. İster telekomünikasyon, ister navigasyon, isterse banka havalesi diyelim; bunların hepsi uydular üzerinden yürüyor. Felaket yardımlarında da organizasyonun bir bölümü, uzayda gerçekleşen gözlemleme üzerinden yürüyor.  Güçlü bir uzay çalışması bu nedenle modern toplumumuz için çok önemli.

Almanya’da bir uzay üssü açma fikri oluştu. Bunu gerekli görüyor musunuz?
Bizim Avrupa’ya özgü ve engelsiz bir uzay erişimine ihtiyacımız var. Daha büyük füzelerin geliştirilmesinin yanında, şimdi gitgide artan biçimde küçük füzeler de var. Almanya bu alanda da çok etkin. Bunlar için Fransa Guayana’sında sahip olduğumuz gibi büyük bir uzay istasyonu gerekmiyor. Ben gelecekte uzay çalışmalarında özellikle ticari açılımlar olacağını düşünüyorum. Bu nedenle Alman endüstrisinin de uzay erişimini çok arzulamasını anlayabiliyorum.

ESA’nın karşısına çıkacak olan en zorlu görevler nelerdir? 
Bana kalırsa en zorlu görev, bugünkü ESA’yı geleceğin ESA’sına dönüştürmektir. Çoğu kişi, „New Space“ teriminden öncelikle büyük ajansların küçük girişimlere dönüştürülmesini anlıyor. Bu firmalara„New Space“  kavramından ne anladıkları sorulduğunda şunu söylüyorlar: Masrafların azaltılması, ticarileştirme, inovasyonlar; örneğin yapay zekanın kullanılması, ataklık ve esneklik. Bir ajansın bunları yerine getirebilmesi gerekir. Bu anlayışla ESA’da değişiklikler yapmak istiyorum ki, gelecekte yeni birtakım roller üstlenebilelim. Yani artık sırf klasik bir araştırma ve geliştirme ajansı rolü değil, bunun da ötesinde müşterilerin ve endüstrinin partneri olarak roller.

Jan Wörner, 1954’te Kassel kentinde doğdu, inşaat mühendisi. TU Darmstadt (Darmstat Teknik Üniversitesi) profesörü olarak uzun yıllar ders verdi. 2007 - 2015 yılları arasında  Alman Havacılık ve Uzay Ajansı’nı (DLR) yönetti. 2015’ten beri Avrupa Uzay Ajansı ESA Genel Direktörü.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: