İklim Antlaşması için bir işletme talimatı
Dünya milletleri Paris’te bir anlaşmaya varmıştı, Bonn’da ise bunun hayata nasıl geçirileceği gündemde. COP23’ün önemi üzerine.
Bonn’un gündeminde ne var?
Bonn’da düzenlenen COP23 “teknik bir toplantı” olarak görülüyor. Burada kastedilen, 2015‘te Paris’tekine benzer büyük, ilkesel kararların gündemde olmaması. Paris’te yeni bir Dünya İklim Antlaşması karara bağlanmıştı. Şimdiki hedefse, bir bakıma bunun işletme talimatını oluşturmak. Federal Çevre Bakanlığından Almanya’yı temsil eden baş müzakereci Karsten Sach’ın ifadesine göre Bonn toplantısı “Sözleşmelerin küçük harfli kısımları için metin önerileri” getirmeye dönük.
Bonn’un somut gündeminde neler var?
COP23’un Paris Antlaşmasının, yine Paris’te mutabık kalındığı üzere 2018’de öngörülen ilk kontrolü için işleyişin nasıl olacağını hazırlaması bekleniyor. Polonya’nın Katowice kentinde yapılacak olan COP24’te ise, ülkelerin kendi taahhütlerinin, sera gazı salımını azaltma ve sınırlandırmada dünyanın gidişatı için yeterli olup olmadığı gözden geçirilecek: Küresel ısınmanın “iki derecenin bariz altında olması”, daha iyisi 1,5 dereceyi geçmemesi hedefi tanımlanmıştı.
Bu nedenle de Bonn toplantısından beklenen görev, “Implementation Guidelines”ın, yani Paris Antlaşmasının bir tür yönergesinin ilk taslağının oluşturulması. Basitleştirerek söylenirse: Neyin nasıl ölçüleceği ve hesaplanacağı konusunda mutabakata varılması isteniyor. Tabii bunun anlamı, iklimi koruma önlemlerinin kontrolü için en ileri düzeyde şeffaflığın nasıl sağlanacağı sorusu.
Toplantıda Almanya’nın rolü ne?
COP23’ün asıl ev sahibi Fiji. Pasifik’teki bu küçük ada devlet, tahmini 25.000 katılımcının geleceği böyle bir toplantıyı yapabilecek altyapıya ve mali imkanlara sahip olmadığı için, COP Almanya‘nın desteğiyle Bonn’da gerçekleşecek. Burada Almanya “eş ev sahibi” değil, “teknik ev sahibi” konumunda.
Bonn toplantısı neden önemli?
COP23, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ülkesinin Paris Antlaşmasından ayrılacağını telaffuz etmesinden sonraki ilk toplantı. Ama şu ana kadar Trump’ı destekleyen başka bir açıklama gelmedi, ayrıca kendisi de son bir açıklamasında sözlerini yumuşattı. Ama şu soru ortada: Bu durumun iklim diplomasisi üzerindeki etkisi ne olacak? Dengeler dağılımı ne yönde değişebilecek? Ama Federal Alman Hükümetinin vurguladığı üzere uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik işliyor ve durum ortak çözümler aramayı anlamlı kılıyor.
