Ana içeriğe geç

Sürdürülebilirlikle uyum içinde

“Geleceğin çiftçisi” Sebastian Heilmann ile tarımda yeni yöntemleri ve iyi bir kırsal yaşamın onun için ne anlama geldiğini konuştuk.

Söyleşi: Johannes Göbel, 05.10.2021
Çiftçi Sebastian Heilmann
Çiftçi Sebastian Heilmann © privat

2011 yılından beri çiftçilikle uğraşan Sebastian Heilmann eğitsel alanda da aktif bir şekilde rol alıyor. Baden-Württemberg eyaletindeki Schloss Tempelhof köy topluluğu için Heilmann, kurduğu rejeneratif araştırma tesisini yönetiyor.

Sayın Heilmann, kırsal alanda yaşam sizin için ne anlama geliyor?
Partnerimle birlikte 2014 yılında Baden-Württemberg’in kuzeyindeki Schloss Tempelhof köy topluluğuna katıldık. Oluşum, bizim için sadece tarımsal uygulamalar açısından değil aynı zamanda buradaki ortaklaşa yaşam açısından da son derece çekici gelmişti. Toplumun farklı kesimlerinden gelen farklı inançlara sahip yaklaşık 100 yetişkin ve 50 çocukla, tüm kararları mümkün olduğunca demokratik bir şekilde almaya çalışıyoruz. Köyde büyük bir mutfak, okul, seminer evi, atölyeler, ticari eylemler için alanlar, çok amaçlı bir salon, konutlar ve elbette tarımsal alanımız bulunuyor.

Uygulamalarımızın temelinde doğaya iyileşmesi için imkan sunan rejeneratif tarım yer alıyor.
Sebastian Heilmann, çiftçi

Uyguladığınız tarımsal faaliyetlerin belirleyici özellikleri neler?
Almanya’da yerel gıda üretimine olanak sağlayan,  toprağı eken, çeşit çeşit sebze yetiştiren ve aynı zamanda da hayvan yetiştiriciliği yapan küçük ölçekli çiftliklerin sayısı çok azaldı. Öte yandan küçük tarım işletmelerinin yer aldığı yapılar ve gıdaların doğrudan ihtiyacın olduğu yerde sunulabilmesi, 2008 Dünya Tarım Raporu’nda sürdürülebilir tarım için ortaya koyulmuş olan ön koşullar. Gerek Schloss Tempelhof köyünde gerekse de kurmuş olduğum “Geleceğin Çiftçileri” girişiminde, uygulamalarımızın temelinde doğaya iyileşmesi için imkan sunan rejeneratif tarım yer alıyor. Örneğin, mümkün olan en küçük alanda, ağır makine kullanımından kaçınılarak çalışılan “Market Garden” (Bahçe Pazarı) ilkesi. Bu sayede toprak sıkışması minimuma indirilebiliyor ve böylece erozyon riski azaltılmış oluyor. Başka bir örnek de tarımsal ormancılık sistemleri: burada çok yıllık mahsuller, tarlacılığa, sebze yetiştiriciliğine ya da hayvancılığa entegre edilebiliyor. Bu sistemler aynı zamanda toprağı da koruyor; örneğin meyve veren ağaçların kökleri, tahıllarda değil farklı su ve besin depolarında yer alıyor.

Fikirlerinizle ne derecede etkili olabiliyorsunuz?
Schloss Tempelhof köyü olarak kendi kendimizi finanse ediyoruz, gıdaların hemen hemen yarısını kendimiz için yarısını da satış için üretiyoruz - bu da aslında fikrimizin işe yaradığını gösteriyor. Burada elbette şu ayrımı da yapmak gerek:  “Market Garden” daha çok küçük alanlar, örneğin kent bahçeciliği için ilginç bir fikirken, tarımsal ormancılık sistemleri bizce büyük ölçekli tarımcılık için önemli fırsatlar sunuyor. Fikirlerimizi aktarmak için çeşitli projelerle araştırma ve eğitimi teşvik ediyoruz.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: