DJ İpek ile eklektik Berlinistan
İpek İpekçioğlu çeşitliliği destekliyor ve DJ İpek adıyla uluslararası çapta müzik yapıyor - kırmızı bir çanta ve siyah çarşaf ile.
Berlinli müzisyen İpek İpekçioğlu, Berlin gecelerinin en sıra dışı yıldızlarından biri. Dünya çapındaki dans pistlerinde ün kazanmış olan DJ İpek’in alameti farikası oryantal halk müziği, pop ve elektronik müziğin vahşi bir karışımı. Türk, Arap ve Arnavut hit şarkılarını, Kürt disko oyun havalarıyla harmanlayan DJ İpek, bir kulüpte çaldığı gece boyunca göbek dansı müziklerinden Balkan ritimlerine uzanıyor veya araya 1970li yılların psikedelik “Anadolu Rock” tınılarını serpiştiriyor. Yelpazesi Türk Tango müziği ve Anadolu halk müziğinden breakbeat, house ve Berlin tekno müziklerine kadar uzanıyor. Tarzı tek bir terimle ifade edilmek istenilirse “etnik elektronika” olarak adlandırılabilir, o ise kendi tarzını “Eklektik Berlinistan” olarak adlandırıyor. Süddeutsche Zeitung, bu konuda onu bir “müzikal ve politik vizyoner” olarak betimliyor.
Türk korolarında sosyalleşti
İpek İpekçioğlu 1972 yılında Münih’te doğdu, Ege Denizi metropolü İzmir’de büyüdü ve ergenlik yıllarında Berlin’e yerleşti. Yaşadığı yer olan Berlin’in iki göçmen ilçesi Kreuzberg ve Neukölln arasında bulunan, kültürlerarası unsurların şekillendirdiği sınır bölgesinde Türk korolarında ve folklor gruplarında müzikal açıdan sosyalleşti. 1994 yılının Noel bayramında, cinsel yönelimini yeni açıklamış bir lezbiyen kadın olarak, kasetlerle dolu kırmızı bir DJ çantasıyla ve bir siyah çarşafa bürünmüş şekilde, Berlin’deki sahne kulübü SO36’daki bir partide ilk kez en sevdiği müzikleri çaldığında şunu anladı: Tam da bunu yapmak istiyordu. O zamanlar henüz CD’leri ve plakları yoktu, kaset çalıyordu.
Zamanla çok şey değişti: Şimdilerde düzenli olarak, 25 yıldır yaşadığı Berlin-Kreuzberg’de, SO36’daki kuir-oryantal “Gayhane” partilerinde çalıyor. Başlangıçta güvenli bir alan arayan Türk kökenli lezbiyen, eşcinsel ve transseksüellerin buluşma ve kendi müzikleriyle eğlenme yeri olarak düşünülen partiler, kısa sürede giderek daha fazla sayıda çeşitli kökenlere ve cinsel yönelimlere sahip insanları da cezbetti; son yıllarda bu kişiler arasında Suriye’den göç eden çok sayıdaki kuir ile birlikte Berlin’de yaşayan yabancılar ve turistler de var. Aylık düzenlenen partiler efsanevi: Eninde sonunda herkes kendini Anadolu halk ritimlerinin kollarına bırakıyor.
Uluslararası çapta başarı kazanmış bir sanatçı
DJ İpek, Berlin’deki başka yerlerde de çalıyor: Maxim Gorki Theater, Radialsystem veya Humboldt Forum bunlar arasında. Ayrıca sanatçılara konserlerinde de eşlik ediyor ve kendi düzenlemiş olduğu etkinlik serileri de mevcut. Bir dönem yerel bir istasyonda kendi radyo yayınını da yaptı. Ancak ünü uzun süredir Almanya’nın sınırlarını aşmış durumda. Amsterdam’dan İstanbul’a, Fas’tan Meksika’ya ve İspanya’dan İsveç’e kadar, dünya çapında çok sayıda yerde sahne alıyor. İngiltere’deki Glastonbury, Budapeşte’deki Sziget Festivali ve Mecklenburg-Vorpommern’daki efsanevi “Fusion” Festivali’ne kadar, çok sayıda bilinen festivalin de konuğu oldu.
DJ İpek, müzikal sentezini sergilemek için Çin’e ve Mali’ye bile gitti. İsveç dergisi “Sylvia”, sanatçıyı, “İpek çalarken insanlar dinliyor, dans ediyor, çığlık atıyor ve daha fazlasını istiyor” sözleriyle övüyor. “Bu Berlin için olduğu gibi, Stockholm veya New York için de geçerli”.
Aynı zamanda sosyal pedagog olan sanatçı, ilk zamanlarından itibaren Almanya ve Türkiye’deki kuir azınlıklara destek veriyor. Bu sırada dünya çapında verdiği atölyelerde, sanatçı ve kültüre katkı sağlayan kadınları elektronik müzik sahnesinde güçlü durmaları yönünde cesaretlendiriyor. Bu anlamda kendisini bir kuir aktivist olarak görüyor ve çok sayıda insan için bir örnek oluşturuyor. İsveçli kuir dergisi “QX”, onu Avrupa’nın en hip DJ’i seçti. 2024 yılında Berlin’deki Christopher Street Day’de “yaşam boyu aktivistlik” ödülü aldı.
DJ İpek’in iki toplama albümü, yenilikçi ve büyük ölçüde Türkçe etkili club müziklerini bir araya getiriyor: “Beyond Istanbul” (2006) ve “Import Export a la Turka” (2008). Sanatçı, geçtiğimiz yıllarda daha fazla müzik prodüktörü ve besteci olarak isim yaptı,reklam ve film müzikleri besteledi ve bazı şarkıların prodüktörlüğünü yaptı. 2023 yılında multi-enstrümantalist Ceyhun Kaya ve halk müziği sanatçısı Petra Nachtmanova ile birlikte, “Karmatürji” ismini taşıyan ilk albümünü çıkardı. Burada, diğerleri ile birlikte, Yunus Emre gibi klasik Anadolu ozanlarının geleneksel şiirlerine ve diğer halk türkülerine yer vererek onlara yeni elektronik yorumlar getirdi.
DJ İpek, Alevi ozan Aşık Mahzuni Şerif’in “Yuh Yuh” türküsünü de bu tarzda yorumluyor. İpekçioğlu bir röportajda ,"Bizim için anlamı olan bu şarkıların elektronik yorumlarıyla onları insanlar için erişilebilir kılarak, geleneksel Türk müziği dinlemeyen kitleler tarafından da duyulmalarını sağlamak ve dünya çapında bilinir hale getirmek istiyoruz", diye açıklıyor. "Kendimize şunu sorduk: Bu şarkı günümüzün tarzıyla yapılsa nasıl olurdu? Şarkıların orijinalliğini ve ruhunu korurken, onları günümüzün müzikal diline uyarlamak istedik". Bunu başardılar.