Film stüdyosu olarak Berlin

Berlin’de yok yok: Işıldayan gökdelen cepheleri, Doğu Almanya’nın tekdüze beton konut siteleri, tarihsel mekanlar. Neredeyse her döneme uygun bir sokak görüntüsü burada hazır. Sinemacıların bu kente gösterdiği rağbete şaşmamak gerek. Art arda çekilen film serisi Jason Bourne, Alman yapımı başarılı film “Goodbye Lenin” veya “Homeland” dizisi gibi yapımlarda Berlin mekan olarak önemli bir rol oynuyor. Almanya’nın başkentinde bir film gezintisi.

Karl-Marx-Allee – “The Queen’s Gambit” 

Başarılı Netflix dizisi “The Queen’s Gambit“ (2020) 1950’li yıllarda geçiyor ve olağanüstü bir satranç dehasına sahip yetim bir kız olan Beth Harmon’un hikayesini anlatıyor. Dizinin ABD, Moskova ve Paris’te geçiyor olmasına rağmen birçok sahne Berlin’de çekilmiş. Böylece örneğin Friedrichstadt-Palast’ın fuayesi bir satranç turnuvasına sahne olurken bir başka sahnede baş aktris Anya Taylor-Joy şehrin doğusundaki Karl-Marx-Allee üzerinde dolaşıyor. 

Clärchens Ballhaus – “Soysuzlar Çetesi”

Christoph Waltz, Quentin Tarantino’nun “Soysuzlar Çetesi“ (2009) filmindeki SS subayı Hans Landa ile nadiren bu kadar acımasız bir role bürünmüştü. Bu filmin çekim mekanlarından biri de Berlin-Mitte semtinde, hemen Spree Nehri kenarında bulunan dans lokali Clärchens Ballhaus’dı. Herkese açık çok sayıda dans akşamından birinde burayı ziyaret etmek iyi fikir. Yeni başlayanlar kursa kaydolabiliyor.

Messedamm Alt Geçidi – Birçok film 

Messedamm’daki tüneli süsleyen turuncu renkli sütunlar ve yuvarlak lambalar birçok Hollywood filminde ortaya çıkıyor. Charlize Theron burada “Sarışın Bomba” (2017) filminde hareket halindeki bir araçta bir çatışmaya giriyor, gişe rekorları kıran “Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı“ (2016) filminde ise seramik kaplı alt geçit çılgın bir kovalamacaya sahne oluyor. Tünel, “Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 2“ (2015) filminde baş aktris Jennifer Lawrence’ın savaşarak içinden geçmesi gereken Kapitol’ün zeminini oluşturuyor.

Karl Marx Kitabevi – “Başkalarının Hayatı”

“Başkalarının Hayatı“ (2006) filminin final sahnesi, en az filmin tamamı kadar çarpıcı: Doğu Alman devletinin istihbarat örgütü Stasi’nin eski elemanı olan, yeniden birleşmeden sonra gazete kuryeliği yapan Gerd Wiesler (Ulrich Mühe) bir kitapevinin vitrininde “İyi Bir İnsan İçin Sonat” kitabını keşfeder. Dükkana girer, yazarın ona ithaf ettiği kitabı eline alır. Wiesler, muhalif sanatçıyı bir zamanlar izlemiştir, ama son aşamada onu, kendi kariyerini tehlikeye atarak Stasi’den korumuştur. Satıcı kadın “Kitabı hediye paketine mi sarayım?” diye sorar. “Hayır, kendime alıyorum” der Wiesler. Karl Marx Kitapevi gerçekten var, ve tabii Karl Marx Bulvarı’nda.

Humboldt Üniversitesi – “Memory of a Paper”

Berlin’de sadece Alman filmleri veya Hollywood yapımları çekilmiyor. “Memory of a Paper” Arap yapımı bir toz pembe aşk filmi; 2015’te Ramazanda gösterime girdi. Kuveytli sekiz üniversite öğrencisinin yaşamları ve aşkları anlatılıyor. Filmin çekim mekanları arasında Berlin’in ünlü meydanı Gendarmenmarkt ve Brandenburg Kapısı da var.

© www.deutschland.de