Ana içeriğe geç

Yeni yemek trendleri

Tabaktaki trend: Sürdürülebilir yemek, ev yapımı gıda maddesi, ve hatta „ultra yerel“ ürünler önem kazanıyor.

19.01.2017
© dpa/Barbara Neveu - Vegan

Kendiniz sucuk yaptınız mı hiç? Veya nohut bezelye ve mercimekten yapma "Low Carb Pasta" tattınız mı? Ya da havuç yaprağından yemek yaptınız mı? Bu sorulara "evet" cevabı verenler güncel yemek trendlerinin önde gidenleri arasında demektir.

Son derece yaratıcı bir yemek alemi

Hindistan, İsrail, Tayvan ve İtalya'nın ardından 5. sırada geliyor Almanya, dünya düzeyinde en yüksek vejetaryen nüfus oranına sahip ülkeler arasında. Vejetaryanlar çoğunlukla kendi inanç ve görüşleri nedeniyle hayvansal ürünlerden vaz geçerek et yerine acı bakla veya kavak mantarı gibi alternatif gıda maddeleri kullanıyorlar. 2015 yılında her 10 Alman'dan biri vejeteryan gıdayla beslendi, her 100 kişiden biri ise vegan gıdayla; yani sadece et değil aynı zamanda süt ve yumurta mamulleri de kullanmadan beslendi.  

Sürdürülebilir, bilinçli yemek – tinsel yemek de deniyor – şu anda önem kazanıyor. Gıda maddesinin tamamını kullanmak da bunun bir parçası: Hedef, „root to leaf (yaprağından köküne kadar)“ yemek – yani bir sebzenin veya meyvenin bütün kesimlerini, örneğin normalde çöpe atılan havuç yaprağı, karpuzun kabuğu veya fasulyenin yaprakları.

Her geçen gün daha çok aşçı da balık ve et için geçerli „başından kuyruğuna kadar“ anlamına gelen „nose to tail“ trendini kullanıyor. Aşçıbaşı,  hazır yemek üreticisi ve et ustası Ludwig Maurer örneğin, katılımcıların bir hayvanı kendi başına parçalarına ayırıp komple kullanmayı öğrendikleri „nose to tail“ akademileri sunuyor. Bu, Maurer için canlı varlığa karşı saygı anlamına geliyor ve gıda maddesinin sorumluluk bilinciyle kullanıldığını gösteriyor. Bunun içinde saklı olan bir yemek trendi daha var: Bir şeyi kendi üreten insan, onun içinde ne olduğunu da kesinlikle bilir. Tereyağı, et suyu ya da badem sübyesini artık çoktandır çoğu kimse kendi mutfağında üretiyor. 

Ultra yerelleşme

Gıda endüstrisinin küreselleşmesine ve sanayileşmesine karşı bir tepki olarak çoğu tüketici doğallığa ve otantikliğe özlem duyuyor – ve yerel ürünlere yöneliyor. "Bir ürün ne kadar yakında yetişirse, o kadar iyidir" diyor bu hayat felsefesi. Avrupa'nın trend ve gelecek araştırmaları dalındaki en etkili düşünce kuruluşlarından bir olan Gelecek Enstitüsü'ne ait „Food Report 2017“ raporuna göre yerel ürünlerin tercih edilmesi belirgin biçimde artıyor. Buna da hiper veya ultra yerellik deniyor. Berlinli startup girişimi „Infarm“ örneğin, süpermarket arazisini doğrudan kendi ürünleri için ekim alanı olarak kullanıyor. 

 

Berlin Uluslararası Yeşil Hafta Fuarı: 20 – 29 Ocak 2017

www.gruenewoche.de

© www.deutschland.de