“Özgürlük yoksa bilim olmaz”

Düşündüğünü söylemek. İstediğin konuyu araştırmak. Sevdiğin şekilde sanat üretmek. Almanya’da herkes, demokrasinin temeli olan ve anayasa tarafından korunan bu özgürlüklere sahip. Almanya’da bu özgürlüğün ne kadar çeşitli şekillerde deneyimlendiğini gösteren genç insanlarla tanışın. 

Güneş enerjisi, hidrojen yakıtlı uçaklar, nükleer füzyon – Youtuber Jacob Beautemps kendi “Breaking Lab“ kanalında karmaşık bilimsel konuları basit ve kolay anlaşılır bir dille anlatıyor. 31 yaşındaki genç, fizik ve sosyal bilimler öğretmenliği eğitimi almış, bilimsel iletişim yoluna ise tamamen tesadüf eseri girmiş. Yükseköğrenimi sırasında Köln’deki bir üretim firması için çalışan Jacob “Aslında asla kamera önünde olmayı istemiyordum” diye anlatıyor. “Sonra YouTube moderatörümüz çıkınca, kanalın devam edebilmesi için kamera önüne geçmek zorunda kaldım.” Bu acil çözüm kısa sürede bilimsel içeriklerin aktarılması için bir tutkuya dönüşmüş. Buün Jacob genç insanlara bilim aşılamak isteyen başarılı bir Bilim-YouTuber ve konuşmacısı. 

“German Science Guy“ olarak başarı  

Jacob uzmanlık bilgisi ve tutkusu ile sadece Almanya’daki değil, aynı zamanda tüm dünyadaki insanlara da ulaşabileceğini kısa sürede fark etmiş. Artık Almanca kanalının yanında İngilizce dilince yayınlanan „German Science Guy“ YouTube kanalını da yürütüyor. Araştırmalar ve içerikleri hazırlama konularında kendisine yardımcı olan bir ekip eşliğinde, enerjinin geleceği, mobilite ve çevre gibi büyük soruları ele alıyor. YouTuber şundan emin: “Bilim, küresel ve uluslararası bir olgu. İlerleme kaydedilebilmesi için dünya çapında network ve işbirliği önem taşıyor”.  

Tesadüften görev adamlığına 

Fakat onu teşvik eden sadece bilimi yayma isteğinden daha fazlası. Jacob için bilimin bağımsız ve özgür kalması önemli. “Günümüzde sahip olduğumuz icatlardan bir çoğu hedefli bir şekilde geliştirilmedi, bilakis esnek, yaratıcı süreçler içerisinde oluştu” diye açıklıyor bunu. Bilimsel özgürlük Jacob için araştırmacıların bağımsız çalışabilmesi anlamına geliyor; yani politik veya ekonomik menfaatlerin yarattığı kısıtlamalar olmaksızın. 

Almanya gibi demokratik bir toplumun çıpalarından biri olan bu özgürlük, Jacob’un kariyerini başlatması ve dış etkilerden bağımsız bir şekilde kendisini ve topluluğunu ilgilendiren şeylere odaklanması açısından belirleyiciydi. “YouTube-Videolarım için araştırma yaparken benim için en önemli olan şey konuların topluluk ve toplum için bir katma değer yaratması” diyor.  

Jacob Beautemps için bilim sadece kişisel bir tutku değil, aynı zamanda toplum için temel bir öğe. Mesajı çok açık: “Bilimin özgürlüğü için savaşmaya değer. Çünkü ancak bu şekilde gelecekteki meydan okumaların üstesinden gelebilmek için ihtiyaç duyduğumuz ilerlemeleri kaydedebiliriz.” 

Bilimsel özgürlüğün korunmasının çok fazla iletişim ve uluslararası bilgi alışverişi gerektirdiğini belirtiyor. Jacob bu bağlamda şu andaki en büyük meydan okumalardan birini yanlış bilgilerin yayılmasına karşı savaş olarak görüyor. Günümüzde bilgilerin sosyal medyalarda paylaşılması hızı ve Yapay Zeka (YZ) kullanımının giderek artması, dezenformasyon tehlikesini artırdı. Bu noktada medya okuryazarı olunması gerektiğini söylüyor: “Toplum olarak medyalarımızı, sürekli yanlış mesaj tuzaklarına düşmeden nasıl kullanabileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor. Bu bilimsel iletişim için de halen büyük bir sorun” diye açıklıyor Jacob. Onun için açık ve net: Bilimsel özgürlük sadece politik tedbirlerle değil, aynı zamanda eğitim ve medya okuryazarlığı ile de korunmalı. Toplumun ancak bu şekilde gelecekte de özgürce araştırmanın avantajlarından yararlanabileceğini söylüyor.