“Goethe’yi yorumlamayı asla bitiremeyeceğiz”
Cambridge Üniversitesi’nden Charlotte Lee, verdiği röportajda büyük şairin neden güncelliğini koruduğunu ve daima öyle kalacağını açıkladı.
Dr. Lee, Johann Wolfgang Goethe 275 yıl önce doğdu. Peki Alman yazar günümüzde de önemini koruyor mu?
Evet, kesinlikle! Goethe’nin muazzam zenginlikte bir hayal gücü vardı, insan deneyimi ve insan psikolojisi hakkında kafa yormadığı neredeyse hiçbir konu yoktu. Eserleri aşk, kıskançlık, umut, kayıp, dini zorluklar ve sosyal sınıflar arasındaki sürtüşmelerle dolu hikayelerden oluşuyor. Dil kullanımı da oldukça etkileyici; özellikle benim gibi ana dili Almanca olmayan biri için hiç de kolay değil, ancak enfes ritimler ve metaforlarla dolu.
Bir yazarın bize ulaşabilmesi için günümüzün sorunlarını öngörmesi şart değil, ancak Goethe bunu başarıyor. Örneğin Goethe, insanlığın hassas doğal ekosistemleri nasıl değiştirdiğinin oldukça bilincindeydi. Eserlerinde cinselliği sıklıkla döneminin normlarını sorgulayacak şekilde, açıkça ele aldı. İlerleme karşıtı değildi, ancak onun bakış açısına göre kontrolden çıkmış olan iletişim ve ekonomik huzursuzluk ile kendini belli eden ve halihazırda modern hayatın bir parçası haline gelmiş olan kargaşa ve “hızlanma” karşısında oldukça şüpheciydi.
Goethe açık farkla Almanya’nın en ünlü yazarıdır. Cambridge’de eğitim veriyorsunuz: Goethe’nin uluslararası önemi nedir?
Goethe’nin kendisi de oldukça uluslararası odaklıydı. Az sayıda ülke gezmiş olmasına rağmen pek çok kültürden ilham aldı: Batı-Doğu Divanı şiir koleksiyonu, 14. yüzyıl Pers şairi Hafız-ı Şirazi’ye yönelik bir saygı ifadesidir. “Çince-Almanca Mevsimler ve Günün Saatleri” adlı şiiri klasik Çin edebiyatından etkiler taşır. Goethe günümüzde İran’da iyi tanınır ve Çin’de akademisyenler yüzlerce cildi kapsayan tüm eserlerinin ilk çevirilerini yapıyor!
İngilizce konuşulan ülkelerde de sürekli olarak Goethe ile ilgili yeni araştırma projeleri gerçekleştiriliyor. Benim favorilerimden biri, kullandığı kelimeler hakkında bilgi vererek Goethe’nin düşünme biçimini açıklamayı amaçlayan bu sözlük: https://goethe-lexicon.pitt.edu/GL . Cambridge’de öğrencilerimiz ilk öğrenim yılında Faust’u okurlar. 1774'te Faust'un ilk taslağını yazdığında Goethe'nin henüz 25 yaşında olduğu, bu öğrencilerden yaşça çok da büyük olmadığı gerçeğini düşündüğümde hep şaşırırım.
Goethe’nin 1832 yılındaki ölümünün ardından akademisyenler kuşaklar boyunca onun eserleri üzerine kafa yordular. Hala araştırılacak bir şeyler var mı?
Evet, tabii ki! Her okuyucu her bir mısrada farklı şeyler deneyimler ve Goethe’nin eserleri o kadar zekice yazılmıştır ki, sürekli kendilerini yenilemeye devam ederler. Goethe’nin hayal gücüne dönecek olursak; Eserlerinde o kadar fazla senaryo yarattı ve edebiyatın yanında bilim ve sanatta da o kadar çok farklı alanda faaliyet gösterdi ki, onu yorumlamayı asla bitiremeyiz. Her kuşak, farklı kaygıları ve düşünce tarzlarını beraberinde getirecek ve Goethe’nin eserleri daima bu zorluğun üstesinden gelebilecek.
Kişisel bir soru: Goethe’nin şiirlerinden en sevdiğiniz alıntıyı bizimle paylaşır mısınız?
İki tane söyleyebilir miyim? En sevdiğim şiirlerinden biri, bu güzel mısralara sahip olan “Vasiyet” şiiri:
“Neşe içinde bağlı kal varoluşa – Mutlulukla bağlı kal ona.”
“Hermann’la Dorothea” eserindeki bir an beni her zaman etkiler. Savaş dönemlerinde büyük bir cesaret göstermiş olan Dorothea, aşık olduğu ve kaybettiğine inandığı adamın babasına karşı çıkar:
“Beni hemen böyle bir alaycılıkla karşılamak asil bir davranış mı,
Ayağım henüz kapının eşiğine gelmeden beni böylesine geri çevirmek?”
Dr. Charlotte Lee, Cambridge Üniversitesi’nde Germanistik Bölümü’nün başkanlığını yapıyor.